Seçme hafta ayrıksı bire bir ilde esnaf ziyareti özne İYİ Öğür Genel Başkanı Meral Akşener, bu misil de Aksaray’da kendisini muntazır vatandaşlara seslendi. Kestirmece 2 senedir diyar diyar gezdiğini belirten Akşener, “Burada aynı amacım var. Çok teferruatlı tıpkısı zamandır sizin dertlerinizin konuşulmadığı, buna eşit şuculuk-buculuk üzerinden siyasetçilerin birbirlerine laf çaptırdığı amma sizin derdiniz konuşulmadığı amacıyla bile seçme birinizin çırak çıktığı bire bir dizge var bu ülkede.” dedi.
“EN BAĞAN EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ECIR KADAR OLMALI”
Ekonomiye ve avlu pahalılığına değinen Akşener, emeklileri sevindirecek bir vaatte da bulundu. İYİ Öğür lideri, “Emekli maaşı… Söyleye söyleye 3 bin 500 liraya getirdiler bin 500 teklik zahmetli maaşı alanlar vardı. Bizim dediğimiz şuydu yer bağan zor maaşı minimum ücret kadar olmalıdır. Bunu bu arkadaşlar yaptı yaptı yapmadı biz yapacağız bir iki kaldı. Hani treniniz hangi oldu kara tren, ne oldu havaalanı, ne oldu çökülen çiftlikler. Kavuşma denilen o sistemi ortadan kaldıracağız netlikle söylüyorum. 24 milyar TL sizin cebinizden, Türk Telekom’dan alındı Hariri’nin cebine koydular. Erdoğan’ın sülale dostu.”
ÇİFTÇİLERE SESLENDİ
Akşener, çiftçinin hayatiyet faturasının faziletli olduğunu belirterek, ” İç Küçük Asya Bölgesi’nde hepinizin derdi suyun kaybolması, faaliyet pompasıyla su çıkarılması, sulamanın böyle yapılması. 113 bin liralık canlılık faturası gördüm. 60 bin lira fatura gördüm. 52 bin liralık fatura gördüm. Yahu bunu ödeyen tıpkısı çiftçinin, 3 ayda 180 bin liralık bayılmak zorunda küsurat bir çiftçinin malından elinde ne kadar servet kalabilir? Bunun içine aynı dahi koyun mazotu, kucak ilacı, kucak gübreyi. Geriye hangi kalır?” dedi.
“SİYASETÇİLERİN İNSANLARIN SESİNİ DUYUP ÇÖZÜM ÜRETMESİ GEREKİYOR”
Akşener, ister kudret olsun, lüzumlu mugayeret, siyasetçilerin görevinin vatandaşı dinlemek olduğunu tabir etti. Siyasetçilerin görevinin vatandaşların sorunlarına hal sunmak olduğunu anlatan Akşener, şunları kaydetti: “Siyasetçiler bu çözümlerin üzerinden rakiplik etmektir. Benim kabilinden herhangi bir siyasetçinin buraya gelip karşınızda resmi sıralama durmasını sağlamaktır. Siz olmazsanız yöntem de olanaksız, siz olmazsanız hiçbir şey olmaz. O nedenle esnaf için müşterisi velinimet olduğundan bu dükkanlara girdim. O dükkanların içerisinde, ‘Bu akşam ezanı hangi pişireceğim?’ diyerek düşünen kadınları gördüm. Atanamayan gençlerin gözyaşlarını gördüm. İnsanların, karı hanımlarının, çiftçilerin konuştuğunu gördüm. Siyasetçilerin esnafların içerisindeki insanların sesini duyup ona çözüm üretmesi gerekiyor.”
