CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, “Sizden takkadak bire bir şey istiyorum, sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu öyle kullanın zira vicdani kanaate bakarak oy yolmak haddinden fazla önemlidir.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Nallıhan ilçesindeki benzeri dernek salonunda planlı “Yetinme önderleri, muhtarlar ve sivil cemiyet temsilcileri” buluşmasında konuştu.

Tarımda “mıntıka bazlı” üretime geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, böylelikle kimin neyi ekeceğini ve devletin ürünü kaçtan alacağının bilineceğini söyledi. Türkiye’nin ayrımsız tarım planlaması olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Bakıyoruz bu sene soğan çokça ongun hep beraber soğan ekiyoruz. Aynı sene bilahare bilcümle beraber hüsran ediyoruz. Mahsus bölgelerde planlama. Söz Misali Karadeniz amacıyla çay, fındık stratejiktir orada toprak bazlı planlama hemen bu 2 eser üzerinden yapılır. Erzurum’de söyledim. Erzurum, Ağrı, Kars, Iğdır, Tunceli, Elazığ o bölgenin tamamını Mutedil Doğu’nun ve Kafkasların bildirme iri besicilik ve ten üretim merkezi yapmak zorundayız.”

Kafkasların ve Ölçülü Doğu’nun almanak ten ihtiyacının 30 milyar dolar olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bundan 1 bilyon dolar bile alamadığını anlattı. Kılıçdaroğlu, “Siz o bölgeyi besiciliğin merkezi haline getirir, bire bir zamanda et ürünleri sanayisine, ağızotu sanayisine dönüştürseniz, 30 bilyon dolardan varsın 5 bilyon dolar de tığ alalım.” dedi.

Burada sorumlunun siyasa kurumu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları yerinde üretimin yapıldığı seçme köye, sarıklı kabil mortocu gibi bire bir veteriner atama edileceğini, hayvanların aşılarının ve bakımlarının ücretsiz yapılacağını söyledi.

Toprakla uğraşılması durumunda ise kültür mühendisinin orada görevlendirileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Apayrı benzeri şey daha yapacağız, Tanrı felek ederse. Kırsalda çalışan kadınlar ve çoluk çocuk, kırsalda çalıştıkları sürece toplumsal asayiş primlerini ihtişam ödeyecek. Böylecene kırsalda müteharrik kadının, o gençlerin tekaütlük hakkı olacak.” diyerek konuştu.

Devletin akılla bilimle yönetilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, devletin kişinin zat şahsi ihtirasları amacıyla yönetilemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Tıpkısı adam temas şeyi bilmez, onun birlikte altını çizeyim. ‘Ego herhangi bir şeyi bilirim.’ diyen âdem tek öz bilmez refik. O nedenle ‘ululuk’ dediğiniz kurumda liyakat esastır. Bu bizim inancımızda üstelik böyledir.” dedi.

“Siyasete girdim genel başkanlığa büyüklüğünde geldim. Zenginleştim mi bu arada?” diye niteleyerek soran Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Namevcut rüfeka zenginleşmedim amma bakıyorsunuz bazen politikacılara deveyi hamuduyla götürmüş. Nasıl oluyor bu? Bu zenginleşme karşı teri karşılığı zenginleşme değil, avanta. Beytülmale umum uzatmaktır. Beytülmale umum uzatanlara önceki vatandaş adına siz alın çıkacaksınız. Sitemse ego sitem ediyorum. İlla malı götürene mi gidip rey vereceğiz? Kul hakkı yiyene mi vereceğiz? Bire Bir üstelik doğru dürüst, sizden toplanan herhangi bir kuruşun hesabını size veren insanları tercih edin. Kuruşun hesabını bire bir soralım bakalım, bu paralar nereye gidiyor. Verginin hesabını isnat etmek demokrasinin ana kuralıdır.”

Muhtarla ilişkin yapacaklarına dahi değinen Kılıçdaroğlu, muhtarlık kurumunun demokrasinin dayanç olduğunun altını çizdi. Bu topraklarda yapılan geçmiş seçimin 1833’bile Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan muhtarlık seçimi olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, fakat muhtarların bugün doğruluk ettikleri yerde olmadıklarını savundu. Muhtarların müttehit oy pusulasında vadi alması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, antrparantez toplumsal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, muhtarların mahalleleriyle ilgili değişmeyen alınacaksa kategorik küçümseme sahibi olması ve ayrı aynı bütçesi bulunması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye Belediyeler Birliğinin olduğunu fakat Türkiye Muhtarlar Birliğinin bulunmadığını tamlayan Kılıçdaroğlu, çokça modüler yapısı olan muhtarların kesin temas olması gerektiğine işaret etti. Tam bu anlattıkları için “parayı nerden bulacakları” sorusunu bile soran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye zengin ayrımsız devlet. Soya Fasulyesi soya, yiye yiye bitiremediler. Zengin bire bir mutluluk, imkanları olan aynı mevki. Paralar nereye kullanılıyor? Sav burada servet nereye gidiyor? Siz, köprü yapıyorsunuz, eyvallah başımın üstüne tek sorun namevcut. Köprü, posta, şifahane hangi yaparsa başımın konusunda. Ama ben dünyanın arz görgüsüz sorusunu soruyorum, ‘Köprüyü, hastaneyi, yolu kaça yaptın?’ Bu vatandaş adına benim görevim çünkü vergisini ego veriyorum. ‘Kamu-özel işbirliği’ yap, iyicene. Müteahhit hangi yapar, ihaleye girer. Kar bile edebilirsiniz, uymazlık dahi edebilirsiniz. Amma bunlara, diyelim ki 10 milyar dolarlık gelişim veriyorlar. 10 bilyon dolara kaynak garanti oluyor. 10 bilyon doların konusunda diyelim kim 30 milyar dolarda gelir garantisi veriyorlar. Yani katiyen batkı etmeyecek. Arada o büyüklüğünde nazik farklar var ki yüzdelik 100, yüzdelik 200 güvence veriyorlar. Dolar, ekü garantisi. Bu garantiyi yetmiyor aynı da diyorlar ki ‘Eğer parayı dolar namına aldıysan Amerika’daki enflasyonu birlikte ego vereceğim. Şayet parayı avro adına aldıysan, Avrupa’daki enflasyonu birlikte ben sana vereceğim.’ diyor. Kaçınızın haberi var bundan, çoğunuzun yoktur. Bunu bütçe görüşmelerinde söyledim. Anlattım, kızdılar, bağırdılar ‘Niye konuştun?’ diye, ego anlatacağım, konuşacağım o verdiğiniz garantileri, kimin parasını kime garanti ediyorsun. Fakirin fukaranın parasını götürüp üstelik 5’li çeteye mi tahsis edeceksin? 5’li çetelere verecekler, 5’li çeteler doyacak, Mösyö Kemal onu seyredecek, katiyen seyretmeyeceğim, onların burnundan fitil fitil getireceğim. Tek kimesne edişe etmesin. Buradan alacaksın vakıf kuracaksın, Amerika’bile birlikte finans kuracaksın, burada oğlun olacak, orada kızın olacak, buradan milyon dolarları oraya götüreceksin Erkek Eksiksizlik de bunu seyredecek. Hayır efendim, son kuruşuna kadar getireceğim, bu millete vereceğim, kararlıyım. Servet var, niçin bulunmayan? 5 kişiye dünyanın parasını veriyorsun.”

Kırat korumalı tevdiat sistemini dahi eleştiren Kılıçdaroğlu, “Paran varsa götürüp yatırıyorsun, faizin var, dolar garantin var, ‘vergi almayacağım.’ diyor. ‘Ayrımsız da sana pimpirik kredi vereceğim.’ diyor. Nereye geldik? Buyurun üreticisiniz tarlada çalışıyorsunuz haydi gidin bankadan yüreklilik çekin, yüzdelik 13’le yüreklilik veren biricik vezneci söyleyin bana. Merkez bankası yüzde 13’le bankalara veriyor, bankalar yüzde 30-35’le esnafa, tüccara veriyor, sanayiciye veriyor. Bire Bir yıllık bankaların karı yüzde 501. Bu hortumları makasla keseceğiz. Birilerine giden paraları millete vereceğiz.” dedi.

“Temas saat ödenen ürem 3 milyon 51 bin dolar”

2003’ten 2022 Temmuz’a büyüklüğünde merkezi dümen bütçesinden yapılan mecmu nema ödemesinin 523 milyar 441 milyon dolar olduğunu gelecek süren Kemal Kılıçdaroğlu, gelişigüzel ay ödenen faizin 2 bilyon 127 milyon dolar, her aktarılma ödenen faizin 73 milyon 239 bin dolar, rastgele saat ödenen faizin ise 3 milyon 51 bin dolar olduğunu söyledi. Bu faizleri vatandaşın ödediğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bu 5’li çeteye kızmanın nedeni şu, 18 yılda bunlara verilen bütün amme ihalesi, garantili katiyen uymazlık etmeyecek, miktarını söyleyeyim 203 bilyon 700 milyon dolar. Siz 203 bilyon dolarlık iş veriyorsunuz köle onlara kızmayacağım. Aracı koyuyorlar benimle ahbaplık etmek üzere, ‘Acaba onu üstelik inandırma kıymet miyiz?’ Sarayı inandırma edersin amma beni ikna edemezsin. Kimesne kusura bakmasın. Ego bu milletin hakkını ve hukukunu sıyanet etmek zorundayım. Yöntem halka bakım ika sanatıdır, cebi doldurma değil. Hakeza yapacağız. On Paralık endişe etmeyin. Karamsarlığa kapılmayın. Sizden elden aynı madde istiyorum, sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu anca kullanın çünkü vicdani kanaate bakarak görüş çalmak çokça önemlidir. Bizim anayasamız der kim ‘Hakim, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre değişmeyen verir.’ Vicdani tatmin, gâh bili insanları derler kim, Cenabıhak’ın yüreğimizdeki sesidir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını müzaheret etmek, birilerine yabansı avantajlar seçmek ve bilcümle bu avantajlar sağlanırken sizlerin alın terinizin değerinin verilmemesini sorgulamak sizin hakkınızdır. O nedenle vicdani yetinme çokça önemlidir.”

Güruh, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından basına tutkun adına bitmeme etti.

(Bitti)