“Defans Sanayinin Millileşmesi ve İş Gücü Durumu Çalıştayı” Yalova’da yapıldı

Türk Harb-İş Sendikası Umumi Başkanı Alaattin Soydan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihinde tek kalemde yapılan sunu iri ihracat kalemi MİLGEM’ler. İkisi Pakistan’de, ikisi İstanbul tersanesinde yapılıyor.” dedi.

Soydan, sendika marifetiyle Yalova’nın Çınarcık ilçesinde bir otelde planlı “Defans Sanayinin Millileşmesi ve İş Gücü Durumu Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma alanında yüzde 80 civarında millileşmeyi yakaladığını söyledi.

Havelsan, Aselsan, Roketsan, TAI kabilinden firmaların artık sistem vasıtasıyla bilindiğini tamlayan Soydan, “Şurası kül samimiyetimle söylüyorum: Bizim düzen ettiğimiz arkadaşlarımız, fabrikalarımız bu ülkenin 7 dönme 24 saat, 365 periyot radarlarını etkili tutarık gözlerini çıplak tutan kişiler. Denizaltıları yüzdüren, F16’ları uçuranlar bizim arkadaşlarımız.” ifadelerini kullandı.

Milli Sefine (MİLGEM) projesine değinen Soydan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihinde yegâne kalemde yapılan genişlik balaban ihracat kalemi MİLGEM’ler. İkisi Pakistan’bile, ikisi İstanbul tersanesinde yapılıyor. Kayseri Çekicilik İkmal’deki A400 M Retrofit anlaşmaları… Bugün hep Avrupa’daki A400 M kargo uçaklarının retrofitlerini Kayseri Gelgel İkmal’dahi bizim arkadaşlarımız yapmaya başladılar ve yapıyorlar. Bugün göğsümüzü gere gere söylediğimiz Fırat Kalkanı’nda, Afrin’da hangi cerrahi müdahale aklınıza gelirse teröristlere oraları sınırlı etti dediğimiz sıkıntı obüslerini yapan eşhas bizim arkadaşlarımız. Halen yapmaya bitmeme edenler yine bizim arkadaşlarımız. Halen Sakarya Bir Numara Esas Bakım Fabrikamızda devam ediyor bu faaliyetleri.”

“İşçiler dahi orduevlerinden ve misafirhanelerden faydalansınlar istiyoruz”

Soydan, çalışanların bunları yaparken ağırbaşlı teessürat dahi yaşadıklarını anlattı.

Bu konuda destek beklediklerini aktaran Soydan, şunları kaydetti:

“Emirlere, nizamlara, kurallara, genelgelere uyulmak söz konusu olduğu antlaşma ‘Siz askeri personelsiniz, siz üstelik uyacaksınız mecbursunuz’ ama biz sosyal haktan istifade etmek bahis konusu olduğunda ‘Siz işçisiniz, sizi ait bir molekül yok. Bu askeri personel içindir’ denir. Bu bizim arkadaşlarımızı herhangi bir zaman yaralayan, gelişigüzel ahit ikinci sınıfa itildiğini hissettiren tıpkı konudur. Başka tıpkısı bahis ise ‘Sınırda şu kurumların birlikleri var’ söylenirken, birçok yaşama sayılırken bizim arkadaşlarımız on paralık sayılmaz. Halbuki bizim arkadaşlarımız 365 çağ o sınırda fariza yapar hatta sınırın ötesine maruf. Faaliyetler hattında askerle gelişigüzel cephede engelleme mesabe tanklara. Çöl zarfında tankın motorunu indirir tamir fehamet ve ansız takar. Yara hattında yapar bunları amma bizim arkadaşlarımız orada hiç konuşulmadığı devir ayrımsız çor çıkıyor. Yeryüzü önemlilerinden biri orduevleri ve misafirhanelerden faydalanma konusu. Bizim talebimiz katiyen tatil kasıtlı değil. Yani işçi arkadaşlar dinlence için gittiğinde orduevlerinden faydalansınlar. Gezmeye gittiklerinde askeri misafirhanelerde kalsınlar kabilinden tıpkı talebimiz namevcut. Bizim talebimiz; celal üzere göreve gittiğinde otel bulamıyor. Orduevinde parası mukabilinde devletin ona verdiği harcırah karşılığında tevakkuf etsinler istiyoruz. İşçiler de orduevlerinden ve misafirhanelerden faydalansınlar istiyoruz.”

Soydan, hususi pasaport, cebe taşıma ruhsatı ve izni, isteğe bağlı kendisine Kargaşa Teavün Kurumuna üyelik hakkı ve TSK askeri personeline tanınan tenzilatlı gezi hakkının sendika üyelerine bile verilmesi taleplerini aktardı.

“İnsansız çekicilik araçlarında 97’lik aynı millileşmeyi yakaladık”

Sendikanın Umumi Komutan Danışmanı Tarkan Zengin ise Türkiye’birlikte defans sanayinin akıbet 20 yılda dayanılmaz benzeri gelişme gösterdiğini vurguladı.

Zengin, 2002 yılında 5,5 milyar dolarlık kestirmece 62 defans sanayi projesinin olduğunu hatırlatarak, “Şu anda 750’yi aşan savunma uran projesi var ve bütçesi birlikte 75 bilyon dolar oldu. Burada defans endüstri projelerinde 12 katlık benzeri çoğalma, savunma bütçesinde üstelik 14 katlık bir çoğalma söz konusu. Bunun temel nedenlerinden biri da AR-GE’ye ayrılan bütçe. AR-GE’da son 20 yılda 30 katlık aynı artım bahis konusu. 2002 yılında AR-GE’ye ayrılan savunma sanayindeki bütçe 49 milyon dolar, şu anda 1,5 milyarı doları aşmış durumda.” diyerek konuştu.

Savunmada yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzdelik 80’lere çıktığını dile getiren Ensesi Kalın, şöyle devam etti:

“Yapıt bazlı baktığımızda ara sıra ürünlerde yüzdelik 97. Söz Temsili insansız albeni araçlarında 97’lik ayrımsız millileşmeyi yakaladık. Ara Sıra ürünlerde yüzde 100 millileşme. Söz Gelişi füzeler, kâh uslu mühimmatlarda o noktayı yakaladık. Bittabi burada bunları yakalarken lacerem başardık? Türkiye’birlikte savunma sektörü konuşulunca Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına sınırlı olan Aselsan, TUSAŞ, TAI kabil kurumlar var, hür teşebbüs var amma bilcümle bunların ana temelini oluşturan askeri fabrikalar var. Askeri fabrikalar 100 almanak, 110 yıllık fabrikalar var. Söz Gelişi tersaneler Osmanlı’dan devralınmış. İstanbul Gemilik Komutanlığı var. Bir askeri aksiyon yeri, kuruluş tarihi 1453 olarak akseptans ediliyor ve resmi yerine dahi orada tarihçesinde yazıyor. Nedeniyle burada oluşan hareket gücü da gerçekte hususi sektörde envestisman eden girişimcileri belirliyor.”

Ensesi Kalın, savunma sanayinin bir vakitler vakit kaybetmeden fert ve para güvenliğini ilgili tıpkı laf olduğunu belirtti.

Bu sanayinin deminden sayısal güvenlikten gıda güvenliğine ve iktisat güvenliğine çokça daha serbest bir alanı kapsadığını, Türkiye’nin dahi bunun farkında olduğunu rapor eden Ensesi Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Defans sanayinde vakit kaybetmeden birey ve dünyalık güvenliğimiz amacıyla değil bu farklı alanlardaki güvenlik sistemini üstelik kurmak için gelişigüzel alanda faaliyet ve say yürütüyor. Burada bile Türkiye’nin üç balaban gücü var. Birincisi savunma sanayinde gelişmeyi devam ettirecek aynı siyasal iradeye ve kararlılığa cemaat. İkincisi bu ürünleri üretecek nitelikli aksiyon gücüne eş. Üçüncüsü birlikte bu ürünlerin hizmet ve idamesini sağlayacak gene beceri altyapıya erbap. Dijital bire bir performansa topluluk. Bilcümle bunları önümüzdeki günlerde daha kesin göreceğiz. Savunma sanayinde çıktı Türkiye ayrımsız ilişki olmaktan çıktı. Küresel tıpkısı aktör olma uğrunda haddinden fazla büyük gelişmeler kaydetti. Bunun meyvelerini bugün bile görüyoruz, gittikçe de göreceğiz. Zira savunma sanayindeki gelişme çabucak bu alana has tıpkısı molekül değil; sizi dış bağımlılıktan kurtarıyor, uluslararası ilişkilerde balaban tıpkısı çetin kazandırıyor, bakir ittifaklar kurmanıza hastalık oluyor. Karabağ’da, Libya’dahi gördük.”

“AA, savunma sanayisinde çalışmaları sıkıca takip ediyor”

Çalıştaya katılan Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Üyesi ve Medipol Üniversitesi Akademisyen Doç. Dr. Yusuf Özkır da çalıştayın enformasyon bölümündeki konuşmasında, AA’nın defans sanayi çalışmalarına hususi ayrımsız önem verdiğini aktardı.

13 dilde iz eden AA’nın savunma endüstri alanında bir nice habere imza attığını, Türkiye’da yapılan yatırımları ve şanlı gelişmeleri hem yurt ortamında hem de sınırlı dışına servis ettiğini vurgulayan Özkır, “AA, defans sanayisinde çalışmaları enikonu takip ediyor ve bunları haberleştiriyor. Bu konuda büyük tıpkı misyonu tavır ediyor ve Türkiye’nin sesini mahdut içinde ve dışında duyuruyor. Bunu yalnız benzeri habercilik anlayışından artım Türkiye’nin yerlileşme ve milli projelerine oylumlu tıpkısı destek olarak görüyoruz ve üzerimize sakıt görevi gereğince namına getirmeye çalışıyoruz.” diye niteleyerek konuştu.

Türk Harb-İş Umumi Başkan Yardımcısı Hasan Yağız ise askeri fabrikalarla ilişkin tike yaptı.

Sendikanın Genel Sekreteri Yaşar Ağır, akademisyenler, üdeba ve gazetecilerin katıldığı çalıştay, müzakere bölümünün peşi sıra sona erdi.



Share: