Kütahya ruzname: Simav Çayı’ndaki kirlilik ve kokuya aksülamel

BALIKESİR’in Kepsut ilçesinden güzeşte ve Marmara Denizi’ne dökülen Simav Çayı’ndaki kirlilik ve sendrom nahiye halkını tasalı ediyor. Ekincilik arazilerini sulamak zorunda olduklarını belirten mahalleli, toplu balık ölümleri yaşandığını ve çayda etken kalmadığını öne sürerek, tepki gösterdi. Vilayet ise kirliliğe bozukluk olanlara müteveccih, 14 yol yönetimsel yaptırım cezası uyguladı.

Kütahya’nın Simav ilçesi yakınında bulunan Şaphane Dağı’ndan başlayıp, Balıkesir’in Sındırgı, Bigadiç ve Kepsut ilçelerinde geçen Simav Çayı, Bursa’dan mevrut Nilüfer Çayı’nın da katılmasının peşi sıra Marmara Denizi’ne dökülüyor. Simav Çayı’nın geçtiği Balıkesir’in Kepsut ilçesi bölgesinde yaşayanlar, ses seda ve kirlilik zımnında sıkıntılar yaşamaya başladıklarını söyledi. Bazen işletmeler aracılığıyla suya atılmış boşaldığı argüman edilirken, çayın kenarında kâin, geçimini ekincilik ve hayvancılıkla sağlayıcı ahali, pencerelerini açamayacak duruma geldiklerini dile getirdi. Kirlilik dolayısıyla mahallelinin öksürük ve nefes darlığı üzere mesail yaşamaya başladığını belirten Bektaşlar Muhtarı Ayşenur Çevik, “Çay düzensiz akıyor. Köylümüz birlikte bu durumda dünya şikayetçi. Ego üstelik bunları genellikle dile getiriyorum ama herhangi bir bulgu alamadım. Öncelikle semptom çok fazla. Camlarımızı, kapılarımızı kokudan açamıyoruz. Anne sorunlardan biri dahi tarlalarımız buradan sulanıyor. Hep bu yiyecekler, içecekler buradan sulanarak oluyor. Bunlar yiyeceklerimize birlikte geçiyor. Daha geçmiş yıllarda şişko balık ölümleri da yaşandı fakat artık balık birlikte kalmadı. Derede deli dolu yaşamıyor. Köyde yaşayanlarda öksürük başladı, nefes darlığı oluyor. Aynı rahatsızlığı benzeri süredir ben dahi yaşıyorum. Tezahür kaynaklı mı? Bilmiyorum ama bu sorunumuza hal bulunmasını istiyoruz” dedi.

‘TARLALAR BU ÇAYDAN SULANIYOR’Kepsut Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Sedir Üyesi Serkan Mehmet Ertan ise 5 yıldan bu yana kirliliğin artarak devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: “Kepsut yaklaşık 5 sene önceye kadar elan güzeldi. Kestirmece 5 seneden beri Simav Çayı’nın kirliliği Kepsut’u şiddetli derecede etkilemiştir. Balıkesir Türkiye’yi doyuran yurt yerine mergup ve Simav Çayı’nın geçtiği noktalar Bigadiç, Kepsut ve Susurluk’tur. Simav Çayı üstelik bu ilçeler amacıyla adeta tıpkısı can damarıdır. Maalesef bu birey damarı kirlilikten periferi şu anda insanların hayatlarını zıt namına etkilemektedir. Bu ilçelerimiz geçimlerini ekincilik ve hayvancılıkla yapıyor. Maatteessüf akarsu ihtiyaçlarının çoğunluğunu de Simav Çayı’ndan karşılıyorlar. Maalesef diyorum çünkü Türkiye’yi doyuran ayrımsız ülke yerine maatteessüf yöntemince sofralarımıza ızdırap akıyor. Zira bu kirlilik yıllardan beri düzelmedi. Zooloji soluk alamıyor. Binlerce hayvan güzeşte yıl öldü.”‘5 YIL EVVEL YÜZÜLÜYORDU, YANINDAN GEÇİLEMEZ AĞIL GELDİ’Simav Çayı’nın yaklaşık 5 sene geçmiş yüzülebilecek büyüklüğünde temizken bu duruma geldiğini nâkil Ertan sözlerine şöyle bitmeme etti: “Yetkililere dilimiz döndüğünce derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Fakat gelişigüzel son alamadık. İnşallah çıktı değişmez tıpkısı son alırız. Balıkesir’bile Kepsut, Bigadiç ve Susurluk üzerinden güzeşte bu Simav Çayı sonuç yerine birlikte Marmara Denizi’ne boşalıyor. Geçtiğimiz yıllarda de hatırlıyorsanız müsilaj sıkıntısı çekmiştik ve kirliliğin müsilajı da etkilediği dahi profesörler aracılığıyla açıklanıyor. Yani bu sıkıntının tıpkı zaman geçmiş çözülmesini ve daha çok dereye girebildiğimiz, yanından geçe kokudan tasalı olmadığımız bire bir Simav Çayı’nı yine Kepsutlular olarak istiyoruz. 5 yıl ilk yüzülen bu öz, yanından geçerken nefes alınamaz aynı kuzuluk geldi. Burada çıktı kurbağalar bile curcunalı çıkarmıyor, zira kalmadı. Bu mıntıka tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Balıkesir genelinde fidanların yetişkin bir bölümü buradaki suyla yetişiyor. Tığ bunun önlemini alamazsak ilerleyen zamanlarda henüz kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz. Bu kirliliğe bozukluk olan uran, insanı ya de hayvani atıkların tayin edilmesi gerekiyor.”  ‘ÇOK MAĞDUR DURUMDAYIZ’Doğduğundan beri bu mahallede yaşadığını söyleyen Sacit Topalak (60), 5 seneden bu yana başlayan kirliliğin kendilerine nazik zarar verdiğini aktardı. Yerey, “Çokça kiygin durumdayız. Evlerde kapı içki açılmıyor. Sinekten, kokudan duramıyoruz. Çağ almakta zorlanıyoruz” dedi.Çayda etkin popülasyonu kalmadığını belirten mahallelilerden Abdullah Harabelik ise akarsu içtikleri derenin yanından geçememeye başladıklarını söyledi. 2022’DE 14 İDARİ YAPTIRIM CEZASIBalıkesir Valiliğince Simav Çayı’nı kirletenlere yönelik 14 defa idari yaptırım cezası uygulandığı belirtildi. Il marifetiyle yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İlimiz sınırları içerisinden geçerek Marmara Denizi’ne dökülen Simav (Susurluk) Çayı’nda pislik oluştuğuna ilgili bazen olgun ve paylaşımların yapıldığı görülmektedir. Özellikle Mekân, Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda planlı Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde 2021 yılı haziran ayından itibaren Simav Çayı’na etkisi olan bölgedeki tesisler 2872 basit Çevre Kanunu gereğince ağırbaşlı bir denetime tabi tutulmuştur. Lazım kentsel atılmış akarsu tasfiye tesisleri gerekse sınai-evsel atık su oluşturan/tasfiye tesisi bulunan işletmeler ve hayvancılık tesisleri sıklıkla denetlenmektedir. Antrparantez gelen şikayet ve ihbarlara anında engelleme edilmektedir. 2022 yılı içerisinde 14 yönetsel müeyyide kararı uygulanmıştır. Özellikle Susurluk Havzası’nda mevcut sanayi tesisleri görünmek üzere İlimiz genelinde pislik oluşturan kül kaynaklara müteveccih denetimlerimiz layenkati olarak bitmeme etmektedir.”

Share: