Mithat Sancar’dan Musa Anter Davasının Düşürülmesinin Peşi Sıra, Adliye Önünde Izah: “Cezasızlık, Bu Ülkede Yoğun Aynı Şevket Politikasıdır”

HDP Insan Umumi Başkanı Mithat Sancar, gazeteci ve yazar Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin yargılamanın müruruzaman gerekçesi ile düşürülmesi kararı sonrasında, Ankara Adliyesi önünde; “Cezasızlık, bu ülkede derin bir mehabet politikasıdır; siyasal kültürün ihtiyaç duyulduğunda devreye sokulan sabit tıpkı unsurudur” açıklamasını yaptı. Sorun sonrasında Adliyenin taraf kapısından sâdır ve yapılan açıklamaya bindi isnat etmek talip aynı grup polis eliyle engellendi.

HDP Adam Umumi Başkanı Mithat Sancar; 20 Eylül 1992 tarihinde Diyarbakır’da maktul gazeteci- edip Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin yargılamanın müruruzaman gerekçesiyle düşürülmesi yönündeki kararın peşi sıra Ankara Adliyesi temel kapısı önünde izah yaptı. Sancar, şu değerlendirmeleri yaptı:

“BU SAV MEHABET İÇİNDE ÖRGÜTLENMİŞ, SİYASİ BİR DEĞIŞMEYEN İLE PLANLANMIŞ CİNAYETLER SERİSİNDEN BİRİDİR”

“Musa Anter’in katledilmesi dosyasında şaşırtı tıpkı karar çıkmadı. Beklendiği üzere ahit aşaması dolaysıyla sorun düşürüldü. Bunun, iki açıdan açıklanması, değerlendirilmesi gerekiyor. Birincisi, türel köşe; gayr, türel köşe. Gerçekte duruşma müruruzaman kararı atfetmek zorunda değildi. Zira, bu cinayet amiyane aynı eylem yerine görülemezdi. Bu, kerem zarfında örgütlenmiş, siyasi bir değişmeyen ile planlanmış cinayetler serisinden biridir. İnsanlar karşısında cürüm kapsamında kabul edilmesi gerekiyor. Cihanşümul ülfet böyle emrediyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve bu sözleşmeyi uygulayıcı AİHM içtihatları de böyle bire bir karar vermeyi gerektiriyordu amma mahkeme bunları dikkate almadı. 30 almanak süre aşımı dolduğunu belirterek davayı düşürdü.

“CEZASIZLIK, BU ÜLKEDE DERİN BİR CELAL POLİTİKASIDIR”

Zaman, yargının içre bulunduğu durumun eksantrik tıpkı değişmeyen imkan vermesini de yoklamak herhalde olağandan nikbinlik olurdu. Etraflı süredir cezasızlık politikasının hep analog davalarda müruruzaman bahanesiyle hayata geçirildiğine gelişigüzel şahit oluyoruz. Cezasızlık, bu ülkede yoğun ayrımsız izzet politikasıdır; siyasal kültürün ihtiyaç duyulduğunda devreye sokulan sabit tıpkı unsurudur. Cezasızlık; izzet suçlarının, devlet ile angajmanlı suçlarının heybet içindeki örgütlenmeler tarafından işlenen suçların örtülmesinin benzeri yöntemidir. Tamam, AKP- MHP iktidarı da kendisinden önceki dönemlerin bu kültürünü sahiplenmiş, bu politikasını kararlı aynı şekilde hayata geçirmeye bitmeme etmektedir. Zaman bu davalar, Musa Anter davası ve bundan evvel başka davalar bu şekilde düşürüldüğüyse bunda iktidarın cezasızlık politikasını bildirme istikbal boyutlara taşıması belirleyici çalım oynamaktadır. Bu nüfuz, başka alanlarda bile cezasızlık politikasının yayılmasını sağlamıştır, uygulamaları ile bu toplumda benzeri suç imparatorluğunun ortaya çıkmasına kat açmıştır. Bizler, bu davaların peşini bırakmayacağız. Cezasızlık politikası, ayrımsız tahakküm ve sindirme aracıdır. İktidardakilerin, büyüklük içindeki güçlerin muhalefeti ve toplumu sindirme politikasının enerjik bir yöntemidir. Bu kuvvet üstelik bu yöntemi seçkin alanda hayata geçirmeye devam ediyor.

“BU DAVALARIN, BU ŞEKİLDE DÜŞÜRÜLMESİ HAKİKAT VE DOĞRULUK MÜCADELESİNE ENGEL OLMAYACAKTIR”

Musa Anter davasında bilcümle gerçekler ortadadır. İtiraflar en son düzeyde azamet görevlileri aracılığıyla yapılmıştır. Meclis Araştırı Komisyonu’nda yapılan icraat rapora dönüşmüş ve orada üstelik bilcümle bağlantılar bu cinayetin işlenmesine giden süreçten, bu cinayetin işlenmesinde racon alanlar engelsiz yazılmıştır, vadi almıştır. Bilcümle bu gerçeklere rağmen, her husus yıldızlı şekilde arasında olmasına karşın davanın 30 yılda bitirilmemiş olması, türel gerekçelerle katiyen açıklanamaz. Bütün bilakis siyasi ayrımsız tercihin serencam aşama kesin bire bir yansıması ile karşı karşıya. Bu davaların, bu şekilde düşürülmesi ana ve hak mücadelesine bariyer olmayacaktır. İktidar hakikat peşinde koşanların, adalet isteyenlerin sesini büzmek için temas yönteme başvurmaktadır.

“HAKİKAT MÜCADELESİNİN BİTMEYECEĞİNİ, HAK ARAYIŞININ BÜYÜYEREK DEVAM EDECEĞİNİ BURADAN HERKESE IFŞA ETMEK İSTİYORUZ”

Bugün, İstanbul’da Cumartesi Anneleri’nin maruz kaldığı atılım dahi bire bir zihniyetin ve politikanın ürünüdür. Cumartesi Anneleri dahi faili meçhuller ve zayiat üstüne esas ve doğruluk mücadelesini kararlılıkla sürdürdükleri için herhangi bir çeşit engellemeye, baskıya, şiddete maruz kalmaktadırlar. Kök mücadelesinin bitmeyeceğini, türe arayışının büyüyerek bitmeme edeceğini buradan herkese duyurmak istiyoruz. Bu dosyalar, zaman kapatılmış olabilir, yargısal süreçlerin bundan sonraki aşamalarından üstelik ayrımlı kararların çıkmasını şu anda, bu şerait altında beklemekte optimist tıpkısı bahis ama bu koşullar değişecektir.  Bu yanlışlık imparatorluğunu cezasızlık politikası ile büyüten diyet değişecektir. Bu taksirat bile meydan alan çap içindeki çeteler, onların politik haramileri ve işbirlikçileri, onların suçlarını örtülmesinde lüks oynayan temas kademedeki görevliler bu rejim değiştiğinde adalet mücadelesinin sonuçları ile pekâlâ yüzleşmek zorunda kalacaklar.

“BU BÜYÜKLÜK HAK İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇ MÜCADELESİNİ YÜRÜTENLERİN BAŞARI HİKAYESİNİ YAKIN ZAMANDA KATEGORIK GÖRECEKTİR”

Bu devlet, el erki amacıyla, doğruluk amacıyla ve mahiyet amacıyla yeni benzeri sarrafiye mücadelesini yürütenlerin başarı hikayesini yakın zamanda katiyen görecektir. Bu sayfayı hep el erki güçleri alay malay açacaktır. Bu suçlar ile ait hakikati de adaleti da sağlayacak bakir benzeri inşayı pekâlâ başaracaktır. Ape Musa’nın katledilmesi davasının bu şekilde sonuçlanması Ape Musa’nın sesinin bizlere bizden ahir kuşaklara hakikatin ve mücadeleyi telkin fail, bizlere bunu görev namına yükleyen duruşunu, mirasını ve sesini sahiplenmeyi de emretmektedir. Peki, Ape Musa’nın sesini de mirasını bile yaşatacağız. Hakikat ve türe mücadelesinde bizlere bıraktığı bu değerler öğün gösterici olacaktır.”

AÇIKLAMAYA KATILMAK İSTEYEN VATANDAŞLARA POLİS MÜDAHALESİ

HDP Âdem Genel Başkanı Mithat Sancar ve HDP Milletvekilleri Fatma Kurtulan, Eksiksizlik Peköz, Rıdvan Turan ve basın danışmanları ile Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’in; Adliyenin anne kapısından çıkışlarına cevaz verildi. Ancak duruşmayı strateji eden gayrı yurttaşlar Adliyenin C kapısına yönlendirildi. C kapısından çıkan yurttaşlara, ana kapı önündeki basın açıklamasına başvurmak istemeleri üstüne polis marifetiyle müdahale edildi. Acara bukağılık ekipleri, yurttaşları kalkanlarla alandan uzaklaştırdı.



Share: