Demokrasi ve Atak (DEVA) Partisi Genel Başkanı Mehabetli Babacan, zelzele bölgesi Kilis’te; “Bu arkalama kampanyasında amme kuruluşlarının bergüzar açıklaması kadar boş tıpkısı husus bulunmayan. Amme kuruluşu doğrusu ihtişam gitmek. Celal, sıhhatli cebinden aldığını sol cebine koyuyor, hediye yaptım diye niteleyerek gelgel atıyor. Doğrusu devletin parası o. Ne bağışından bahsediliyor? Kimin parasını kime bağışlıyor? O para zaten milletin. Kamu bankalarının, kamu kuruluşlarının, Dalan Bankası’nın armağan yaptım diye niteleyerek çekicilik atması kadar saçma benzeri öz gayrimümkün. Kimesne kimseyi kandırmasın… Kimse kimseye milletin parasıyla caka satmasın” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Büyük Babacan, dün zelzele bölgelerini konuşma etti. Kilis’teki incelemelerinin peşi sıra izah eden Babacan, şunları söyledi:

“Bu müzaheret kampanyasında kamu kuruluşlarının armağan açıklaması büyüklüğünde boş tıpkı öz yok. Amme kuruluşu zaten oran emretmek. Şevket, iyi cebinden aldığını sol cebine koyuyor, bağış yaptım diyerek çekicilik atıyor. Doğrusu devletin parası o. Hat Bankası, mal basıp bu yaraları sarmakla vazifeli yapı filhakika. Değil 30 milyar, icabında 60 milyarı basıp böylesine iri bir felakette yaraları sarmayla doğrusu memur olan bünye. Ne bağışından bahsediliyor? Kimin parasını kime bağışlıyor? O mülk doğrusu milletin. Kamu bankalarının, kamu kuruluşlarının, Hat Bankası’nın bağış yaptım diye niteleyerek çekicilik atması büyüklüğünde saçma bir özdek imkânsız. Kimesne kimseyi kandırmasın.

“SİZ ILK KENDİ AYAKLARINIZIN ÜZERİNDE DURUN”

Amme bankaları birlikte bağış açıklıyor. Henüz esbak kaynağa ihtiyaçları vardı. Kaynak, onlara sermaye takviyesi yapacağını ilan etti. Kendisi kaynağa ihtiyacı olan kurumlar zaman cömertçe ödül falan açıklıyorlar. Siz evvel evvel zat sermayenizi kıvrak tutun. Özlük ayaklarınızın üzerinde durun dahi ondan sonraları kamuya ihsan mı yapacaksınız, bambaşka yere hangi yapacaksanız yapın.

“BUNUN YÖNTEMİ BAĞIŞ DEĞİL, TEMETTÜDÜR”

De bunun yöntemi bağış değil, temettüdür. Kamu kuruluşları kar bedel, temettüyü elhak Kaynak’ye verir. Hazine dahi harcar onu. Amme kuruluşları kar değer, rüşvet öder. Amme kuruluşlarının elinde aşkın sermaye varsa, sermaye iadesi yapar. Bunlar mutat yöntemler. Amma tutup da amme kuruluşlarının hususi sektörle hususi hediye yapanlarla yarışa girmesi, ‘Bak görüyor musun budun kâffesi 30 bilyon bağışladı. Benim kurumlarım, benim bankam, benim tarz bankam 80 bilyon bağışladı’ diye kimesne övünmesin. Kimesne kimseyi kandırmasın.

“MİLLET NEREYE NE KADAR BAĞIŞ YAPACAĞINI GAYET İYİ BİLİYOR”

Bu millet kişi katışıksız kaynaklarından, helal imkanlarından doğrusu hediye yapıyor, yapacaktır. Elden o kampanya çerçevesinde bu bağışlar bitmez. İlk günden itibaren millet nereye ne kadar hediye yapacağını gayet bol biliyor. Kime güveniyor, kime güvenmiyor, bunları gayet gür biliyor. Kamunun kamuya ihsan yapması diye niteleyerek ayrımsız şey olanaksız. Bu ülkenin cemi 11 yıl ekonomisinin başında olan birisi kendisine söylüyorum. Kimse kimseye gelgel atmasın. Kimse kimseye milletin parasıyla afi satmasın.

“ŞU YARDIMLARIN ÖNÜNÜ AÇIN”

Sonuç günlerde yoğunlaşan tıpkı şekilde zelzele felaketinin yaşandığı metin çok yer ve ilçeden bilgiler geliyor. Vatandaşlarımızın kişi çabalarıyla oluşturduğu ve dağıtmaya çalıştığı yardımlara bariyer olunması bahis konusu. ZIYAN ETMEK evleri müesses. İnsanlar sıcak çorba dağıtıyor. Oralara engelleme ediliyor. ‘Yardım dağıtılacaksa, bunu tığ, kerem, erk yapar’ diye tıpkısı zekâ yaygınlaşıyor. Bu nazik tıpkısı kusurlu. Türkiye, şu andaki iktidarın yegâne başına altına kalkabileceği bire bir felaketle karşı karşıya değil. Tek uğraşmasınlar. Rüyalarında görürler, yapamazlar. Bırakın, şu yardımların önünü açın. Bırakın, vatandaşlarımız birbirine ulaşsın.”

“GENÇLERİN DOĞDUKLARI TOPRAKLARA DÖNMESİ İÇİN CİDDİ HAZIRLIK GEREKİYOR”

Seçimin ertelenmesi tartışmalarıyla ilişkin ayrımsız soru üstüne Babacan, “Intihap konusuna gelince Temel’nın hükümleri çokça belirtik, onun gereği neyse o tamam. Onun dışında benzeri öz düşünülemez. Şu bile söyleniyor; demincek seçimi konuşmanın zamanı değil diyorlar ya o söylemi da ego kilolu buluyorum. Zira yavaş yavaş kudret bunu alır ‘seçimin zamanı değil’e evirir çevirir. Ona da vesile vermememiz geçişsiz. Anayasa hükümleri açıktır, zamanı gelince seçme yapılır” dedi.

Kilis’ten Hatay’ın Hasiyet ilçesine güzeşte Babacan, depremin peşi sıra yaşanan bağırsak göç dalgasına şu sözlerle dikkat çekti:

“Bu göçün gerçekten eğreti olması gerekiyor. Vatandaşlarımızın doğup büyüdükleri topraklara tıpkı dakika önce dönmeleri amacıyla ivedili tedbirler alınması gerekiyor. Hele gençler büyük illere taşındıktan sonraları yeniden buralara kaçmak üstüne gönülsüz olabilirler. Onların doğdukları topraklarda yeniden hayat kurabilmelerini ulaşmak üzere çokça korkulu hazırlıklar, özel programlar gerekiyor. Heveslendirme ve istihdam imkanları gerekiyor. Ülkemizin önünde imdi senelerce sürecek çokça şanlı çalışma alanı var. Depremin hem fiziksel hem içtimai ve konuşu yaralarını sarmak teferruatlı sürecek, öyle görünüyor. Hep beraber çalışacağız. Ulus olarak omuz omuza vereceğiz. Kontak beraberliğimizi asla bozmayacağız.”