Şanlıurfa haberleri: Suruç İçin Hak Platformu’ndan “10 Ilk Teşrin” Mesajı: “2015 Haziran ve Teşrinisani Ayları Beyninde Yaşananlar Ortaya Çıkarılmadan, Ülkede Yeni Katliamlara Yol…

Suruç İçin Türe Platformu, 10 Ilk Teşrin katliamının sene dönümünde; IŞİD’in sınır emiri İlhami Balı’nın Konya’daki hastanede tedavi gördüğüne ilgilendiren belgeyi aynı kez henüz paylaştı. Platform, “2015 yılı haziran ve teşrinisani ayları beyninde yaşananlar ve katliamlar zincirinin failleri tamam olarak ortaya çıkarılmadan, ülkede bakir katliamların ve katliamlara yol açan siyasal iklimin önlenemeyeceği açıktır” açıklamasını yaptı.

IŞİD’ın 10 Ilk Teşrin 2015 tarihinde Ankara Şimendifer Garı’nda düzenlediği hareketli bomba saldırısında hayatını kaybeden 103 fert anılıyor. IŞİD, tıpkı sene 20 Temmuz’dahi Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde de deli dolu bomba saldırısı düzenlemiş ve 33 vatandaş hayatını kaybetmişti.

Suruç’taki saldırının peşi sıra kurulan Suruç İçin Hak Platformu, 10 Teşrinievvel ve Suruç saldırılarının kuma sanığı ve IŞİD’in çizi emiri İlhami Balı’nın 2016 yılında Konya’dahi Cihanbeyli Şevket Hastanesi’nde tedavi gördüğüne ilişkin belgeyi paylaştı. Platformdan yapılan bağlanmış açıklama şöyle:

“Entelekt süreçlerinde hangi ahit nazik aynı delile ulaşılmaya çalışılsa bir şekilde tuhaflıklarla karşılaşıldı. Elan esbak açıklamalarımızdan hatırlanacağı üzere Suruç katliamı dava dosyasında azrail kayıtlarının bir kısmının silindiği anlaşılmıştı. Deminden ise firari sanıklardan İlhami Balı’nın 2016 yılında arandığı dönemde otama gördüğüne ilişkin hastane kayıtlarıyla ilgili dosyaya çelişkili bilgiler geliyor. İkisi birlikte Afiyet Bakanlığı’na kapalı kurumlardan Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü, Millî Sağlık Sistemi kayıtlarına göre İlhami Balı’nın 2016 yılında Cihanbeyli Celal Hastanesi Dahiliye Vahim Hizmet Servisinde otama gördüğü şeklinde vukuf verirken, bir elektronik beyin otomasyon sisteminin kullanıldığı Cihanbeyli Fehamet Hastanesi bu bilgileri inkar ederek, İlhami Balı’nın 2016 yılında hastanelerinde tedavi görmediği şeklinde vukuf veriyor. Yani beyninde bire bir acayip paradoks olduğu degaje. Afiyet Bakanlığı’nın benzeri bilgisayar sisteminden alınan bu bilgiler arasındaki çelişkinin hangi irfan geldiği derhal açıklanmalı, sorumlular tespit edilmelidir. Sağlık Bakanlığı’nı bu tuhaflığa derhal ayrımsız izah getirmeye çağırıyoruz. Hatırlanacağı amacıyla tıpkısı abus çelişkiler, 10 Teşrinievvel Ankara katliamı sevgili dosyasında da yaşanmış olup, katliamdan 10 bölüm ilk bomba malzemesi aldığı ihbar edilen katliam faillerine dokunulmadığı ve buna dayalı ihbar evrakının mahkemeden saklandığı anlık başladıktan 4 yıl sonradan hasbelkader ortaya çıkmıştı. Entelekt süreçlerinde karşılaştığımız bu sorunların doğru olmadığını ve nedenlerinin hangi olabileceğini ülke tarihini ve benzer dosyaları takip eden bizler ve kamuoyu bilmekteyiz. Bilcümle bu tuhaflıklar esasen katliam faillerinin ve hele katliamlara göz yuman, kez veren, azmettiren kamu görevlilerinin suçlarını örtbas etmeye çalışmalarından kaynaklanmaktadır. Ancak bizler katliam davalarının takipçileri olarak antika çelişkiler ile kurulmaya çalışılan bu akort ile dosyaların kapatılmaya çalışmasına izin vermeyeceğiz.

Tüm bu gerçeklik failleri örtmece çabalarına rağmen bire bir yol elan hatırlatıyoruz ki, tamam sorumlular adisyon vermeden katliam dosyalarının kapatılmasına müsaade vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, 2015 yılı haziran ve son teşrin ayları arasında yaşananlar ve katliamlar zincirinin failleri kül namına ortaya çıkarılmadan, ülkede eskimemiş katliamların ve katliamlara yol açan politik iklimin önlenemeyeceği açıktır. Hakikat gerçeklik failler ortaya çıkarılmadığı için 2015 yılındaki katliamları yaratanlar, bugün hala aynı süreçleri bitmeme ettirmeye çalışıyorlar. Bu nedenle 10 Teşrinievvel katliamında hayatını kaybedenleri nazikâne anarken, bilcümle kamuoyunu da kırım davalarını takip etmeye, bilcümle katliamların faillerinin ortaya çıkarılması mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.”

Fotoğraf: ARŞİV

Share: