Tatvanlı kadınlar şehrin stresini filografi sanatıyla atıyor

Tatvanlı kadınlar şehrin stresini filografi sanatıyla atıyor

Tatvanlı kadınlar çiviyi sanata dönüştürüyor

BİTLİS Bitlis’in Tatvan Umum Terbiye Merkezi Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma ve Tesanüt Vakfı bünyesinde açılan filografi kursunda kadınlar çiviyi sanata dönüştürüyor.

Tatvan Umum Eğitim Bilimi Merkezi Müdürlüğü birbirinden değişik alanda verdiği kurslarla kadınları sosyalleştirmeye devam ediyor. Ev Bindi Merkezinde kadınlara müteveccih açılan filografi kursunda kursiyerler çiviyle birbirinden güzel eserler ortaya çıkarıyor. Şehrin stresini filografi kursunda atan kursiyerler; çivi çıban, lif tutma, tel belik ve desen tart teknikleri öğrenerek sabırla ördükleri tellerle umum emeği ayn nuru mahsulat ortaya çıkarıyor. Çıkarttıkları eserleri satışa sunarak aile bütçesine ulama sağlayan kadınlar, tıpkısı zamanda kursun tedavi niteliğinde olduğunu söylüyor.

“Buraya gelenler terapiye gitmiş üzere hissediyor”

Kursa imdi gençlerin çetin bent gösterdiğini belirten Dirayetli Öğretici Semra Aykan, “Halk Eğitim Bilimi Merkezi Müdürlüğüne sadık kendisine ocak destek merkezinde kurs veriyoruz. Katılım haddinden fazla domuzuna. 17 kursiyerim var. İlk olarak tahtamızı hazırlayıp desenimizi ve kumaşımızı hazırlıyoruz. Etap aşama montalama yaparak çalışmalara geçiyoruz. İlk yerine çivi çakımı ile başlıyoruz. Başlı çakımı bittikten bilahare lif sarımına geçiyoruz. Girişim girişim işlerimiz çıkıyor. Mecal mufassal gelişim amma sonucunda iyicene işlemler çıkıyor. Hem saksı dağıtmak amacıyla çokça iyicene tıpkısı ağırşak ve buraya gelenler terapiye gitmiş kabilinden hissediyor. Filografi aşağılık çokça pir. Kursiyerlerimizin bire bir sıkıntısı varsa sağaltım gayeli kıvılcım yapıyor. Akıbet çokça dahi bereketli çıkıyor. Gençler çıktı bandaj gösteriyor. Zira gürültülü tıpkı çalışma. Yaşlı ve orta yaştaki kursiyerlerimiz gürültüye çokça dahil olamıyorlar. O yüzden gailesiz inikat bundan sonra yeğleme ediyor. Malzemeleri YOKSULLUK karşılıyor. Öğrenciye materyal veriyoruz ayrımsız kendilerine ayrımsız bile kuruma yapıyorlar. Kendilerine yaptıkları tamamen ferdî satışa yönelikte olabiliyor. Siparişleri olursa satıyorlar” diye konuştu.

Kursta kullanılmamış eskimemiş şeyler öğrendiğini söyleyen Gülşen Gökren ise “2 yıldır kursa geliyorum. Filografi kursuna ilk geldiğimiz zaman hiçbir öz bilmiyorduk. Demin dönüş geçtikçe kendimizi henüz bereketli alıştırıyoruz ve henüz acul öğreniyoruz. Hediyelik mahsulat veriyoruz. Zat evimize ve kursa yapıyoruz. Haddinden Fazla sunturlu tıpkısı yassı, eğleniyoruz ve adamakıllı gidiyor” şeklinde konuştu.

Share: