Yağmur azlığı Hasanlar Barajı’nda akarsu seviyesini düşürdü

Düzce’da ekincilik faaliyetlerine akarsu sağlayıcı Hasanlar Barajı’nda su seviyesi, bölgenin beş altı yağmur alması zımnında düştü.

Sulama ve müfrit kontrolü üzere 1972’da Yığılca ilçesi Hasis Melen Çayı üstünde nesir edilen baraj, 80 metre yüksekliğe ve 1 milyon 651 bin metreküp akarsu kapasitesine sahip.

Bu özelliğiyle kentte mevcut 2 çalışkan barajın büyüğü olan Hasanlar Barajı, 26 bin 450 hektarlık alana sulama hizmeti veriyor.

Düzce Ovası’nda ölçülü zirai faaliyetlere yetişkin katkı sağlayıcı baraj, kentte deli dolu ekincilik yapılan 30 bin dönüm arazinin yüzdelik 45’inin su ihtiyacını karşılıyor.

Bölgede yağış azlığı dolayısıyla su seviyesi sakıt Hasanlar Barajı’nda doluluk oranı yüzde 44 olarak ölçüldü.

Geçen yıl ayrımsız dönemde su seviyesi tüm sığa olan barajda yağışsızlık dolayısıyla suların çekilmesi sonucu toprakta çatlaklar oluştu.

“Acun genelinde yağışlarda tenakus, sıcaklıklarda artma var”

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Arazi İlmi ve Ekoloji Asıl Malumat Dalı Akademisyen Prof. Dr. Oktay Nasip, AA muhabirine, dünya genelinde yağışlarda eksilme, sıcaklıklarda artım olduğunu söyledi.

Yıl içre yağışların toplamında haddinden fazla farklılık yokmuş üzere görüldüğünü dile getiren Talih, “Fakat sene içindeki yağmur dağılımında anormallikler oluyor. Arada Sırada maça yapıyor, kimi zaman ise tafsilatlı süre yağış olmuyor. Bu da hele akarsu kaynaklarının ve bitkilerin, ekincilik alanlarının etkilenmesine illet oluyor. yavaş yavaş toprağa inen yağış alttaki yer şeş akarsu kaynaklarını beslerken, su aniden gelirse bu, toprağın altına girip barajları veya gayrı akarsu kaynaklarını mugaddi saha altı sularının dolmasına izin etmiyor.” diye konuştu.

Şans, akıbet yıllarda yağışların kayran şeş sularını beslememesi ve özensiz olmasının şişman ülkü olduğuna belen ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Yağışların itinasız olması, barajların yaz aylarına akıllıcasına daim namına biber dolması süresini azaltıyor. Esas sav barajın meşbu olması değil, kaynakların dolmaması. Bu de toprağın içerisine suyun girmemesine, toprağın üstünde alay malay akışa sebep oluyor. Yağış yavaş yavaş yeryüzüne inse toprağa girmesi daha macerasız olacak ve düzlük şeş akarsu kaynaklarına karışacak. Bu birlikte mufassal kesiksiz besleme kaynağı oluşturuyor.”

Yağış azlığının yemeden içmeden içmece suyu olarak değil, nebatat açısından bile sorun dokuma ettiğini anlatan Kader, küçük ay veya martta kar yağması yerinde literatür bitkilerin kuraklıktan etkilenmesinin henüz kapalı olacağını kaydetti.

Prof. Dr. Oktay Nasip, kar yağmaması durumunda bitkilerin olduğu yerlerdeki su kaynaklarının kurumaya veya azalmaya başlayacağına dikkati çekerek, şunları aktardı:

“Bu dönemlerde havaların hamam gitmesi nebatat açısından mukavim bile gür değil. Şu anda gâh bitkiler uyumasa bile çokları aymazlık döneminde. Aymazlık döneminde anlaşılan süre ayaz yemeleri geçişsiz. Bu soğuğu yemezlerse ilkbaharda cücük patlatamazlar.”

Share: