Yargıtay Başkanı Mehmet Kaplıca, yeni adli yılı değerlendirdi Açıklaması

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, 20 Orak Ayı 2022 itibarıyla Yargıtay genelinde 458 bin 888 dosya bulunduğunu bildirdi.

Kaplıca, gâh ziyaretlerde mevcut olmak amacıyla geldiği Çorum’üstelik AA muhabirine yaptığı açıklamada, kullanılmamış adli yılın 1 Eylül’de açılacağını hatırlattı.

Yargının milletin hizmetinde olması üzere Yargıtay mensuplarının geceli gündüzlü çalıştıklarını vurgulayan Akarca, bakir Yargıtay binasının bile çalışmaların verimliliğini artırdığını belirtti.

Türkiye’de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle iki aşamalıdan üç kademeli hız sistemine geçildiğine işaret eden Akarca, istinaf mahkemelerinin açıldığı 20 Temmuz 2016’dan önce Yargıtaya gelen dosya sayısının 1 milyon 500 bini bulduğunu, bu tarihten sonraları ise dosya sayısının tehlikeli oranda düştüğünü söyledi.

Kaplıca, Yargıtayın dosya sayılarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“2021’de ülfet dairelerine ve hususiyet genel kuruluna hep 176 bin 622 dosya, Cumhuriyet Altını Başsavcılığımıza ise 163 bin 580 tutmak için Yargıtaya bütün 340 bin 202 dosya gelmiştir. 2020’de Yargıtaya mevrut toplanmış dosya sayısının 252 bin 838 olduğu dikkate alındığında, bir geçmiş yıla göre dosya sayısında kısaca yüzdelik 35’lik artım yaşanmıştır. Buna karşın güzeşte yıla kıyasla derdest dosya sayısındaki tenakus eğilimi bitmeme etmektedir. 20 Temmuz 2022 itibarıyla ünsiyet daireleri ve ahbaplık genel kurulunda toplanmış 70 bin 200, ukubet daireleri ile ceza umumi kurulunda bütün 287 bin 464, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ise 101 bin 224 derdest dosya bulunmakta olup, Yargıtay genelindeki toplanmış dosya sayısı 20 Temmuz 2022 itibarıyla 458 bin 888’dir.”

Kaplıca, Yargıtayın adli tatilde çalışmaya bitmeme ettiğini, dideban dairelerin, gözetleyici savcıların yürüttüğü çalışmalarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığındaki dosya sayısının 94 bin seviyesine indiğini kaydetti.

“Bilgili ve savcılarımız bile insandır”

Adaletin yükünün kilolu olduğunun herkesçe bilindiğine dikkati çeken Akarca, şöyle bitmeme etti:

“Herkesin doğruluk süreçlerini dikkatle izleme etmesi gerekir. Benzeri fenomen söz konusu olduğunda herkesin olayın esasını öğrenmeden, entelekt süreçlerinin bitmesini beklemeden, hükmün Yargıtaydan geçip kesinleşmesini beklemeden izah yapmaması, etki süreçlerini etkilememesi gerekir. Bu konuda hele sosyal iletişim araçları kullanıcılarının ve matbuat yayın organlarının, siyaset ve bürokrasinin çok titiz olması gerekir. Bilgili ve savcılarımız birlikte insandır. Onlar üstelik etkilenebilirler. Hakim ve savcılara Anayasa’mıza, kanunlarımıza bakarak kimse telkin ve tavsiyede bulunamaz, suçtur.”

Egemenlik kararlarının eleştirilebileceğinin altını çizen Kaplıca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak bunun bile bilimsel ve türel olması gerekir. Nedeniyle herkesin tenkit ve ifade özgürlüğü hakkına tığ imtina etmek duyuyoruz ancak enstantane süreçleri bitmeden yargının işine herkesin karışan olmaması gerekir. Hak süreçleri özlük mekanizması içerisinde eksikleri, yanlışları, hataları düzeltebilecek güce, potansiyele, usul ve yasa hükümlerine erbap. Bu konuda Yargıtayın 154 almanak köklü ayrımsız kurum oluşu, bu birikime sahip bir kurumun adli yargının lideri yerine bütün ülkede hukukun denk şekilde uygulanmasına müteveccih çalışmaları bitmeme etmektedir.”

Share: