ZABITA MEMURUNUN ELLERİNDE MALTALIK BULAN İHRAM

KADINLARIN hariç çıkarken kullandığı, tüm vücudu kaplayan ve değişik motiflerle süslü ihram (piramit) dokumacılığını babasından öğrenen zabıta memuru evli ve 3 bala babası İbrahim Tozoğlu (57), Erzurum’birlikte ihram dokuyan son kankızıl. Çalışma saatlerinde görev bölgesinde erinç ve güveni tahsis fail İbrahim Tozoğlu, say saatleri dışında ise bir yüzyıllık tekstil tezgahının karşısına geçip havale ehramları dokuyor.

TEK AYVAZ USTA

Merkez Aziziye ilçesinin Ilıca Mahallesinde eşi ile kıpırdak İbrahim Tozoğlu müstakil olan evinin bahçesinde yaptığı adi bire bir atölyeye kurduğu babadan kalma yüzyıllık tezgah seti ile tekstil yapıyor. Bala yaşta babasına yardım ederek öğrendiği ehram dokumacılığına 40 yılını veren Tozoğlu, namına bırakıt mütezayit tekstil tezgaha yıllardır gözü kadar bakıyor. bir zamanlar ailesinin inikat kaynağı olan ihram bugünlerde Mehmet Ustanın elinde avlu buluyor. Erzurum’de bu işi ayvaz namına fail yegâne usta kaldığını tamlayan Tozoğlu, iki kızı ve aynı oğlu kadar bu işi öğretecek kimse bulamadığını söyledi. Çağ zabıta görevini sürdürüp, faaliyet saatleri dışında ise sipariş üzerine tezgahın başına geçtiğini belirten Tozoğlu, 80-90 santim eninde, 500 santim boyunda olan bire bir ihramı 2-3 günde çıkardığını ve bunun karşısında 500 ila 700 liralık aldığını söyledi.

ERKEKLER SAVAŞA GİDİNCE KADINLAR DOKUMAYA BAŞLADI

Yer yalınç dal giyimi olan ihramın, tarihî süreçte Anadolu’nun beraberinde birçok kültürde kullanıldığını ve ihram dokumacılığının 19’uncu yüzyılın ikinci yarısına büyüklüğünde yöredeki erkekler tarafından, erkekler savaşa gittikten sonraları kadınlar yoluyla dokunmaya başlandığını hatırlatan Tozoğlu, “1960’lı yıllara kadar Erzurum’bile piramit dokumacılığı, ön halkı için cesim ve imtiyazlı el sanatlarından biri olmuştur. 20’inci yüzyılın akıbet çeyreği ve sonrasında ise farklılaşan hayat koşulları nedeniyle piramit kullanımının azalması dolayısıyla tekstil tamamen terkedilmiştir. Günümüzde el çapındaki projelerle ihram dokumacılığı sürdürülmektedir. İhram, yün malzemeden bezayağı nesiç örgüsünde ve renkli desen iplikleri ile desenlenerek mustatil biçiminde dokunmaktadır. Dokuma tezgahı ve dokumanın büyüklüğüne göre koşa kanatlı dokunarak ortadan dikilmektedir. Raci ihramlar 80-90 cantim eninde ve 500 santimetre boyundadır. Desen iplikleri ise mor, bordo, yeşil, kiremit kırmızısı, al, parafin, lacivert, mavi, zahir mavi, yeşil, gülgûn renktedir. Erzurum İhramının Yakışıklı Kutu, Elma Şeleği kabilinden desen isimleri vardır. Alelhusus Gün Doğusu ve Güneydoğu Küçük Asya bölgelerindeki Bayburt, Erzurum, Şanlıurfa illerinde işlek civar kadınlarının lokal kıyafetidir. İhramı peş giysi adına sokağa çıkarken kullanırlar. Umumi namına düşünüldüğünde, mergup ihramın rengi küşade ise avrat zinde, koyu mülevven ise yaşlıdır. Erzurum’birlikte canlı kızlar parafin, ılımlı nemli kadınlar mor ve gri, yaşlı kadınlar mor ve yağız renkte ihram giymektedirler. Elkızı ihramı (parafin renkli), bohça ihramı, gerilik ihramı/temel ihramı, yevmi ihram kendisine kullanılmıştır. Ayrıca, ihram benimde az buçuk olsun katkılarımla çalıştığım Aziziye Belediyesi tarafından coğrafi bel belgesi alınmıştır” diye niteleyerek konuştu.

EHRAM ÇAĞCIL OLDU

Aziziye Belediyesi çatısı altında kurulan avrat kooperatifleri ile işbirliği içerisinde ihram kumaşından şu anda kravat, argaç, mendil, şal, kestirme, delme kabil modern kıyafetler dokunduğunu sözlerine ekleyen Tozoğlu şunları söyledi: “Çocuklarım evlenip gidince hanımla bir tane başımıza kaldık. Aziziye Belediyesi’nde zabıta memuruyum ama asıl mesleğim ihram dokumacılığı. Başkanımız Muhammed Cevdet Orhan’üstelik çokça destek veriyor. Başkanımızın sayasinde ihramın çoğrafi işaret belgesini aldık. Ego zade doğalı bu işin içindeyim. Mesleği rahmetlik babamdan öğrendim. Şu anda benden ayrıksı bu işi fail yok. Bu işi düzentileme saatlerimin dışında yapıyorum. Say durumuna göre 2 evet da 3 günde bire bir ihram çıkarıyorum. Demin bunların nakışları var. Düğü deni, saat kordonu, çöplü üzüm kabil. Ecir adına 500 ile 700 liralık arası halk emeği alıyorum. Tezgah tıpkısı asırdır var. Bana babamdan, ona dahi ustasından noksan. Tığ karı yerine 60- 70 senedir bu mesleğin içindeyiz. Benden sonraları bu işi yapacak kimsem bulunmayan. Bu 3- 5 senede öğrenilecek aynı çığır değil. Temelli işin ortamında olacaksın ki bu işi yapasın. Değme eş de yapamaz, bu yetenek meselesi. Gerekli malzemeler öncelikle 1 kilo ihram ipliği önceleri, o ipliği ikiye bölüyoruz, yarısı uzatma, yarısı atma. İpi cağda uzatıyoruz. Sonraları tezgaha çekiyoruz. Burada 2 bin kesim iplik var. Bunların bütünü tek bir tane tarağa düğümleniyor. en üst aşaması dokuma. Emekli olduktan sonradan bu işi dahi bırakırım çünkü gözyaşı ilerledikçe yorucu oluyor.”



Share: