Ankara ruzname haberleri | Ankara’nın başkent oluşunun 99. yılı

Milli Mücadele’nin merkezi Ankara, Anadolu’nun antagonist işgalinden kurtarılmasından sonraları 13 Ekim 1923’te zinde Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti oldu.

Birinci Dünya Savaşı böylecene yurdun obstrüksiyon edilmesi üzerine Mustafa Eksiksizlik Gösterişli, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a fut basarak Milli Mücadele’yi başlattı.

Osmanlı Mebusan Meclisi, akıbet nöbet 12 Sülale 1919’da İstanbul’da bütün, 16 Mart 1919 haset İngilizler İstanbul’a girmiş, Sedir’in çalışmalarına son vermişti. Imdi Osmanlı Mebusan Meclisi’nin İstanbul’da toplantı olasılığı kalmamıştı. Milletvekillerinin toplanacağı ve ülkenin yönetileceği aynı payitaht gerekiyordu.

19 Mart 1919’da Mustafa Kemal Rabıtalı, kimi illere ve komutanlıklara “Türk ulusu özlük yaşamını ve bağımsızlığını koruyacaktır” ifadesini içeren bire bir genelge gönderdi. Bu genelgeden sonraları temsilcilerle Osmanlı Mebusan Meclisi’nden gelen üyeler Ankara’da toplanmaya başladı.

Kurtuluş Savaşı’nda Ankara’nın önemi, düşman işgalindeki Geyve Boğazı, Kütahya ve Afyon kabil mevkilere demir yoluyla bağlantılı ve muharebe imkanlarının ehliyetli olmasından kaynaklanıyordu.

Mustafa Kemal Vakur, Temsilciler Yerleşmiş üyeleriyle 27 Antrakt 1919 haset Ankara’ya geldi. Ankara’da halk ve Seğmenler aracılığıyla şişman bir sevgi ve coşkuyla karşılanan Mustafa Kemal Paşa, Halas Savaşı’nın planlarını bu kentte hazırladı.

Savaşın başarıya ulaşması üzere ahenktar orduların kurulması kararı Ankara’da alındı. Bu ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da düşmanı bozguna uğrattı. 30 Ağustos 1922’de kazanılan Başkomutanlık Savaşı ile Kurtuluş Savaşı tamamlandı.

“Türkiye devletinin makar­rıidaresi Ankara şehridir”

9 Teşrinievvel 1923’te Dışişleri Bakanı İsmet Vakarlı, “Türkiye devletinin makarrıidaresi (dalavere merkezi) Ankara şehridir” ifadesinin yer aldığı yegâne maddelik kanun tasarısını Sedir’e sundu.

10 Teşrinievvel’de İkdam gazetesinde yer alan haberde, “saat 2’den 6’ya kadar devam fail toplantıda İsmet Rabıtalı ve arkadaşlarının verdikleri sirküler layıkıyla Organizasyon-ı Esasiye Kanunu’na ‘Türkiye devletinin makarrıidaresi Ankara şehridir’ şeklindeki maddenin ilave edilmesinin akseptans edildiği ve konunun tıpkısı ahir zaman Divan’in genel toplantısında esasen gündeme getirilip maddenin kanuniyetinin savunulacağı” anlatım edildi.

Aynı tarihli Tınlama gazetesinde “Ankara Merkezi Hü­kü­met” başlıklı haberde ise fırka toplantısında Ankara’ya Gazi Mustafa Eksiksizlik Paşa’nın adının verilmesi hakkındaki teklifin, toplantıya başkanlık fail Mustafa Kemal Rabıtalı marifetiyle gündeme birlikte alınmadığı bilgisi meydan almaktaydı.

Yasa tasarısı 10 Teşrinievvel’de Layiha Komisyonu’ndan, yine bire bir çağ Esas Komisyonu’ndan derhâl geçti ve 13 Ilk Teşrin 1923’te Divan Genel Oturmuş’na geldi.

Tasarı, tartışmalardan sonradan oy çokluğuyla kabul edildi. Celse Başkanı Şanlı Fuat Vakur’nın “oy çokluğuyla” sözüne, ara sıra milletvekillerinin “oy birliğiyle” sesleriyle itiraz etmesi üzerine, Yüce Fuat Kâmil “Efendim kalkmayan halk vardır. Görüş birliğiyle diyemem, gördüm, balaban çoğunlukla akseptans edilmiştir.” diye oturumu sonlandırdı.

Yasa teklifi şeklinde gündeme mevrut bu bahis, “Ankara şehrinin Türkiye devletinin başkenti olmasına ilişik Malatya Mebus İsmet Paşa’nın 2/188 dar yasa önerisi üzerine Kanunuesasi Komisyonunca planlı 10.10.1923 tarihli mazbata TBMM’nin 13.10.1923 tarihli 35. birleşiminin 2. oturumunda okunarak olduğu gibi kabul edilmiş ve Ankara şehrinin Türkiye devletinin başkenti olması iri çoğunlukla kararlaştırılmıştır.” şeklinde karara dönüştü.

Kabul edilen karar, Ankara’nın, Mustafa Eksiksizlik ve Yıldız Bilimi-i Temsiliye’nin kente gelişinden itibaren fiili kendisine sürdürdüğü minval olma özelliğini, hükûmet merkezi sıfatıyla taçlandırdı.

Bu güçlü bire bir kanun değil TBMM kararı olduğundan, henüz bilahare Kanunuesasi’da düzlük aldı.

“Kül fikriyat, eskimemiş Türkiye’nin başkentinin Ankara olmasında toplanıyordu”

Mustafa Eksiksizlik Atatürk, Ankara’nın başşehir olmasının önemini Nutuk’ta, “Bütün fikriyat, yıpranmamış Türkiye’nin başkentinin Anadolu’da ve Ankara kenti olması gerektiğinde toplanıyordu. Coğrafya ve izlem durumu yeryüzü değişmez önemi taşıyordu. Devletin başkentini bire bir an ilk saptayarak iç ve aut kararsızlıklara serencam yöneltmek çokça mukteza idi.” ifadeleriyle vurguladı.

“Efsunkâr beklenmedik benzeri el, her şeyi değiştirdi”

Ankara’nın başşehir olmasının peşi sıra çabuk tıpkısı imar faaliyetine girişildi. Ecnebi uzmanlar getirilerek kentin gelecek yılları planlandı. Terbiye ve kültürel kurumlara evleviyet verildi.

O yıllarda kente ziyarete gelen yabancı gezginler, “Füsunkâr beklenmedik ayrımsız ahali, rastgele şeyi değiştirdi.” ifadesini kullanarak, “eskiden ölülerin yattığı yerlerde nesep kamu binaları yükseldi, çok sayıda otel, tıpkı başkentten beklenen rahatlığı sunan iyileştirmelerle kapılarını hizmete açtı. Iri okullar inşa edildi. Yenişehir, Cebeci, Çankaya, Çankırı Husus, Gar sevap bir nice cihet oluştu.” değerlendirmesinde bulundu.

Share: