Akıbet zaman haberi! Öldürdüğü arkadaşını kuyuya atıp üzerine beton döktüğü kanıt edilen sanığın yargılanmasına başlandı

Bahçelievler’de öldürdüğü arkadaşı Mutlu Akçay’ın cesedini çalıştığı fabrikadaki kuyuya atıp üzerini betonla kapattığı iddiasıyla için ülkü açılan Eşsiz Ün ile kendisine yardım arkalama ettiği öne sürülen sanığın yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 24. Güç Ukubet Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Kıymetli Ad ile avukatları katıldı. Tutuklanmadan sanık Mustafa Eksiksizlik Parafin ise Patırtılı ve Fon Enformatik Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Öldürülmüş Mutlu Akçay’ın kızı Aslıhan Akçay ile kardeşi Selahattin Akçay ve avukatı de duruşmada amade bulundu.

Duruşmada defans işleyen maznun Nam, olaydan belde pişman olduğunu belirterek, “Öldürülmüş kardeşim gibiydi. Eşini çalıştığım yere işe koydum. Maktul ile samimilik kurduk, dostluğumuz ilerledi. Sırlarımızı paylaştık. ara sıra maktule namus borcu verdim. Koca kardeş üzere olduk. Giresun’dan bize gelip gidiyordu. Pandemiden ufuk işsizdi.” dedi.

Maktule 25 bin liralık namus borcu verdiğini dile getiren Ad, makine almak üzere 26 Mayıs 2021’de İstanbul’a mevrut maktulle yemek yediklerini söyledi.

Nam, 12 Ilkgüz 1980’den sonradan işkenceler gördüğünü ve 35 yıldır sinir hastası olduğunu sav ederek, şöyle devam etti:

“Olay haset 28 Mayıs’ta gine aracımı verdim ve geç kalmamasını söyledim. Maktul gecikince aksülamel gösterdim fakat sonraları birlikte yemek yedik. Öldürülen ‘Araba alacağım kaç mal vereceksin.’ dedi. Daha önceki mülk verdiğimi söyleyerek, tepki gösterdim. ’12 Ilkgüz 1980’i hatırlıyor musun?’ diye namına bahsettiğim azap hadisesini hatırlattı. Sinirlendim, ‘Terbiyesiz, seni kardeşim bildim, sırrımı verdim kuşkusuz konuşuyorsun.’ dedim. Öldürülen bana küfür ederek, masadaki fabrika tipi küllüğü aldı. Kaçacak yerim yoktu. Husus tarafında öldürülmüş vardı. Çekmecemden silahımı aldım ve yara ettim. Kaç el çığlık ettiğimi hatırlamıyorum. Sinir ve şeker hastasıyım. Felaket kontrolüm bulunmayan. Günde 5-6 nöbet çare kullanıyorum. Pandemi dönemi olduğu amacıyla ilaçlarımı alamadım. Ego maktulü vurduktan sonradan 10-15 zaman bekledim. Telefonla polisi arayacaktım. Sonrasında öz kızımı, 42 almanak eşimi, haddinden fazla sevdiğim maktulün ailesini düşündüm. Polisi aramaktan vazgeçtim.”

Cesedi bağlayarak bire bir çuvala koyduğunu, çuvalı fabrikadaki atık akarsu kuyusuna attığını, yerdeki kanları temizlediğini, namına kimsenin yardım etmediğini anlatan Ün, sonrasında halıları değiştirdiğini, yaktırdığını, su kuyusunun üstüne beton döktürdüğünü kaydetti.

Tutuklanmadan maznun Mustafa Kemal Alkan üstelik olayla bağlantısının olmadığını, Kıymetli Nam’ün isteği üzerine halıları değiştirdiğini, katil olayıyla ilişkin bilgisinin olmadığını öne sürdü.

“Babamı bulmaya kararlıydım”

Meze verilen maktul Bahtiyar Akçay’ın kızı Aslıhan Akçay da babasının araba kabul etmek amacıyla Giresun’dan İstanbul’a gittiğini ve Eşsiz Ad’den 50 bin teklik alacağını söylediğini, babasına telefonla ulaşamadığını, hareket yerinden tanıdıkları Mustafa Kemal Alkan’ı aradıklarını ancak onun de babasını görmediğini ifade ettiğini aktardı.

Sonrasında Kıymetli Ad’ün, annesine tasarı attığını dile getiren Akçay, “Kıymetli Ün telefonu açtığında bana gülerek ‘Kızım nasılsın?’ dedi. Halbuki 3 ahit evvel babamı öldürmüş. Babama ulaşamadığımı söyledim. Bana 3 ahit evvel gördüğünü söyledi. Kıymetli Ad WhatsApptan attığı mesajlarla benimle dümen geçti. Babamın ayrıksı kadınlarla ilişkisi olduğunu, ruhsal sorunları bulunduğunu, intihar etmiş, AIDS’e düçar olabileceğini söyledi ama şurası hesap etmedi. Babama ‘Seni bırakmam’ diye alay vermiştim. Nadir Nam benim anlayamayacağımı düşündü. Benimle dalavere geçti. Ego babamı bulmaya kararlıydım. Şikayetçiyim.” şeklinde konuştu.

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanığın gördüğü tedaviye ilişkin evrakların istenmesine hükmetti.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, öldürülen Bahtiyar Akçay’ın miftah kabul etmek amacıyla 25 Mayıs 2021’de Giresun’dan İstanbul’a geldiği ve olay öncesinde sanık Kıymetli Nam ile yüz kere görüştüğü anlatılıyor.

Öldürülen Akçay’ın 28 Mayıs 2021’de konakladığı otelden ayrılarak sanığın ofisinin bulunduğu fabrikaya gittiği kaydedilen iddianamede, sanık ile maktulün birlikte aşındırmak yedikleri, peşi sıra henüz tespit edilemeyen nedenle tartıştıkları ve sanığın ruhsatsız tabancasıyla 6 el üzücü ederek, Akçay’ı öldürdüğü belirtiliyor.

Sanık Nam’ün değişik sanık Mustafa Kemal Alkan’ın yardımıyla maktulü, hınzır büyü yapıp çuvala koyduğu, kümes diyerek ifade edilen yerdeki kuyuya attığı dile getirilen iddianamede, sanık Bulunmaz Nam’ün “bilerek kanlı” suçundan müebbet ile “ruhsatsız silah bulundurma” suçundan 3 yıla büyüklüğünde, Mustafa Kemal Alkan’ın üstelik “cürüm delillerini yok etme, takiye yahut tahrifat” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Share: