Bekir Bozdağ: “O Sözler O Dönemde Söylenmiş Sözler.

Hak Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Cazibe ve Bütçe Komisyonu’nda, kendisinin evveli FETÖ ile ilgili sözlerine yönelik eleştirilere; “O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Amma keşki söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde yıldırı örgütü vasfı arasında olmadığı amacıyla söylenmiş… Sizi davet ediyorlar aynı derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz?” karşılığını verdi.

TBMM Çekim ve Bütçe Komisyonu’nda Hak Bakanlığı, Kişisel Verileri Siper Kurumu, Ceza sülale İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Doğruluk Akademisi, Hakimler ve Savcılar Müesses, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, Temel Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’ın 2021 yılı değişmez adisyon yasa teklifleri, 2023 yılı bütçe kanun teklifleri ile Sayıştay raporları görüşüldü.

Gün boyunca milletvekillerinin kortej alarak yaptığı eleştirilere ve sorduğu sorulara cevap veren Doğruluk Bakanı Bekir Bozdağ, özetle şöyle konuştu:

“Geçerlilik yetkisi konusu sonuç aşama kocaman. Yargımızın tarafsızlığı serencam kademe koskocaman. Anayasa’nın 138. Maddesine göre, görülmekte olan aynı sorun üzerine teşri meclisinde hâkimiyet yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz. Bu Anayasamızın hepimizin uyması müstelzim hükümdür. Arkadaşların bire bir kısmı diyor kim müdahale vücut. Bire Bir kısmı diyor kim müdahale ediyorsun. Deminden bir değişmeyen vermesi geçişsiz. Adalet bakanı görülmekte olan davaları engelleme etsin mi? Etmesin mi? Hem ediliyor hem edilmiyor diyerek eleştiriliyor. Deminden bunun aynı ayarını beraber vermemiz lazım. Türe Bakanının yargıya engelleme ika yetkisi vardı. Biz kaldırdık ama deminden böyle bir buyuru ita yetkisi namevcut. Benim rastgele konuda anket ya üstelik takibat üzere savca tertip edin sagu yetkim namevcut. Olmaması da akla yatkın olan.  Hiç kimse yargıya istek veremez.

“KİMİ İÇERİK VE KİŞİLER NEDENİYLE SİYASİ TARAFTARLIK ÜZERİNDEN HAKİMLERİMİZİ VE SAVCILARIMZI İTHAM SÖYLEMEK YARGIMIZA YAPILMIŞ HADDINDEN FAZLA ŞIŞMAN BİR HAKSIZLIK”

Anayasamızda celi olan bu hükümlere geçmiş kendimiz uyup sonra etrafımızdakilere eleştiride bulunsak henüz makul. Komisyonlar adeta mahkemeye döndü. O zaman savcılara hakimlere mahkemelere ne icap var. Maden bunu siyasiler, milletvekilleri yapacak. O ahit tığ hukuk devletini kuşkusuz işleteceğiz? Onun üzere temas arkadaşımızdan asgari kuma yaklaşımı kullanmak isterim. Çünkü Türkiye’de doğruluk kadar hırpalanan ikinci tıpkısı kavram, yan namevcut. Şu anda Cumhuriyet Altını Başsavcılıklarımız nezdinde 6 milyon 126 bin dosya var. Ceza mahkemeleri 3 milyon 290 bin 195 dosya, ülfet mahkemeleri 4 milyon 331 bin doysa, İdare mahkemeleri 393 bin 685, Idrak mahkemeleri 192 bin 166 dosya toplamda 2021 yılında savcı bilge ve mahkemelerimizin önünde 14 milyon 334 bin Dosya var. Hakimlerimiz mütemadi gündüz nazik tıpkı özveri ortaya koyuyorlar. Görülmekte olan bazen mazruf ve şahıslar nedeniyle politik taraftarlık üzerinden hakimlerimizi ve savcılarımızı itham etmek yargımıza yapılmış haddinden fazla iri tıpkı hükümsüzlük. Hakarettir. Bunu asla akseptans etmeyiz. Bizim hakimlerimiz savcılarımız mütemadi çalışıyorlar.

“TÜİK’İN VERİLERİNE BAKTIĞIMIZDA DA BU KONUDA HÜKÜMETLERİMİZ DÖNEMİNDE BU KONUDA ÖNEMLİ İYİLEŞTİRMELER OLDUĞUNU DE İFADE DEMEK İSTERİM”

Hız hizmetlerinden sevinme konusu değerlendirirken, Hak Bakanlığı evet üstelik mahkememizin değerlendirilmesini, aynı esenlik hizmetlerini ya da ulaştırma hizmetleriyle bir gitmek haksızlığa defa çevirici. Illet? 14 milyon sevgili yahut anket… Bunların hepsinin müştekisi var, müdahili var, şüphelisi var, davalısı var, davacısı var. Yargılamalar sonucunda, ülfet sistemimiz gereği  yarısı zaten kaybediyor. Öyleyse böyle bire bir konuda bu sistemin doğasından olan gerçekliği da görerek tıpkısı kıymetlendirme yapmakta kâr görüyorum. TÜİK’in verilerine baktığımızda bile bu konuda hükümetlerimiz döneminde bu konuda şanlı iyileştirmeler olduğunu dahi bildirmek isterim.

“MÜRACAAT GÖSTERDİĞİNİ RAPORLAR, BAS PARAYI ŞIKE RAPORU… TÜRKİYE’Yİ BURADAN YARGILAMAK HAKSIZDIR”

Arsıulusal raporlarla ait kısmım gelince hele şimdi beri müracaat gösterilen rapora baktığımızda Türkiye ile ilgilendiren değerlendirmeler var. Amerika’birlikte birileri bu raporu yayınlıyor. Sponsorlarına bakınca takatli haddinden fazla kazanç var, can var. Sponsora bakarak abece yazıyorlar. Elinizi vicdanınıza kucak. Bu ülkelere baktığınızda, Türkiye’nin önünde adı mezkûr ülkelerden kaçı bizden encam diyebiliriz? Adamlarda hukukun ‘h’si bulunmayan. Bas parayı desise raporu. Türkiye’yi buradan düşünmek haksızdır. Ama OECD verilerini tığ üstelik akseptans ediyoruz. Burada bu raporlarla ilgilendiren kısımda bu hususun altını çizmekte yarar görüyorum.

“TÜRKİYE YERINE BİZ, AİHM KARARLARINA BU GÜNE BÜYÜKLÜĞÜNDE UYDUK ARTIK BILE UYMAYA MERHEM EDECEĞİZ”

AİHM tabii Türkiye’nin kararlarına uymayı üstenme ettiği mahkemedir. Türkiye namina tığ, AİHM kararlarına bugüne kadar uyduk imdi üstelik uymaya merhem edeceğiz. AİHM kararlarının icrasının denetimini Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi aracılığıyla yapılıyor. Bu komisyon 1959 yılından günümüze kadar unsur ülkeler karşı 30 bin 318 karar ihlal ve dostça çözüm kararları icra için AİHM marifetiyle Bakanlar komitesine gönderilmiş. Bunların 24 bin 108’inin icrası tamamlanmıştır. Dolaysıyla ülkemizin AİHM kararlarını icra etme oranı yüzdelik 87,81dir. Değişik dosyaların yürütme süreci birlikte icra etmektedir.

“TÜRKİYE, AİHM KARARINA UYUYOR FAKAT AİHM, NİYET OKUYOR”

Türk yargısı AİHM kararına uymuş mu? Uymuş. AİHM tasa okuyor. Siz, buradan benim kararına uydunuz amma şuradan dolanarak benim kararımı şu ayla getirdiniz diyor. Bura tema okunacak vadi değildir. Şayet AİHM plan okursa orada adalet imkânsız. Burada şekli bir denetleme var. Bunu yapması lazım. Sonradan kullanılmamış tıpkı ihlal gündeme geldiğinde sonraları onu değerlendirmesi lazım. Başka ülkelerin uygulamadığı onca değişmeyen var.

AYM’ye ferdî müracaat hakkı başladıktan sonra vatandaşlarımız kullanılmamış tıpkı doğruluk taharri yolu buldu. Bu vatandaşlarımıza, ülkemize çok öz kazandırdı. Tığ, âdem hakları standartları için kocaman reformlar yaptık. Hayata geçirdik.

“BİREYSEL BAŞVURUYU DOĞRULUK BAKANLIĞI’NA ALACAĞIZ”

Kanunuesasi Mahkememizde, Türe Bakanlığı olarak bireysel başvuru konusunu baştan ele alıyoruz. Dosthane hal çerçevesinde yetişkin tıpkı kısmını önümüzde getireceğim etki paketi kapsamında Türe Bakanlığı’na alacağız ve kullanılmamış dönemde bile bu konuyu elan zinde aktif ayrımsız ağıl dönüştüreceğiz. Bunu üstelik buradan celi anlatmak isterim.

“HAKİM VE SAVCILIKTA UZ ÇIRAK İLİŞKİSİ”

Tığ hakim ve savcılarımızın niteliklerini henüz mebzul ayla anlatmak, donanımlarını çoğaltmak için Türkiye Türe Akademisi’ni kurduk. Bilge ve savcı adaylığı müessesesini kaldırdık, bilge ve müddeiumumi yardımcılığı müessesesini getirdik. Bilgili ve savcıları dirayetli çırak ilişkisi zarfında hakimin evet de savcının yardımcısı yerine üç yıl işin içinde yetişecek çevrim aktarılma Adalet Akademimizin ortamında eğitime alınacaktır. Üç yıla çıkardık yetişek süresini.

“HİÇBİR HAKİM ŞU ANDA PARTİYE ÜYE DEĞİLDİR”

Bilgili ve savcılarımızın alımıyla ilgili üstelik cevap isnat etmek istedim. Bizim Anayasamıza göre 18 yaşına mevrut doldurmuş seçme Türk vatandaşı berceste ve seçilme hakkına, siyasal faaliyetle düşmek hakkına sahiptir. Ahbaplık fakültesinde okuyan öğrencilerin seçme partide üniversitelerle ilişkin birimler var. Gelişigüzel partiden örgen gençlerimiz var. Demin üye olan gençleri sınava girerken desek kim ‘hukuk fakültesinde öğrencilere siyasa yasak, şayet hakim ve müddeiumumi tutmak istiyorsanız. İlişkiniz varsa faaliyetlere katıldıysanız siz hakim, savcı olamazsanız, müracaat edemezsiniz desek doğru peki mu, akreditasyon ilkesine, hukuk devletine… Temas partiden var… Bakın CHP Grubu, benim bakanlığım döneminde istizah önergesi verdi, ego bunun hesabını balaban Meclis’inize de verdim. Tek bilgili şu anda partiye organ değildir.

“ESAS MAHKEMEMİZ SİVİL DEĞİLDİ”

Temel Mahkemesi’nin üyelerinin içinde Askeri Yargıtay’dan tıpkı uzuv vardı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden tıpkısı organ vardı. Kanunuesasi Mahkememiz sivil değildi. Sivilleştirdik. Üyelerin seçimini bir vakitler bile cumhurbaşkanı yapıyordu. Anayasa Mahkemesine seçilecek üyelerin tıpkı kısmını TBMM’ye seçme hakkı verdik, ayrımsız kısmını da gine milletin seçtiği cumhurbaşkanına verdik.

“İLK SEFER FETÖ/ PDY’YE ÖNCE HAŞHAŞİ, BILAHARE LEGAL GÖRÜNÜMLÜ İLLEGAL YAPILAR, BILAHARE FETÖ/PDY SİLAHLI YILDIRI ÖRGÜTÜ DİYEN BAŞBAKAN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR”

Tek kimesne FETÖ’ye terör örgütü dememiş. Sadece bizim dönemde değil, bizden ilk Cumhurbaşkanlığı yapmış merhum Demirel, halen hayatta olan Sayın Sezer, merhum Özal, pozitif başbakanların, bakanların bütünü yıldırı örgütü dememiş. Hiçbir öğür umumi başkanı dahi dememiş. Tek partinin temsile mezun kişisi dahi dememiş. İlk nöbet FETÖ/ PDY’ye önceki haşhaşi, sonraları legal görünümlü illegal yapılar, sonra FETÖ/PDY silahlı yıldırı örgütü diyen başbakan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunların altıda da MGK üyesi olarak benim imzam vardır. Şerefle attığım benzeri imzadır.

“EGO FETÖ’YÜ YARGIDAN SİLEN ADAMIM”

Ego 25 Çatlak 2013’te Adalet Bakanı oldum. Ego FETÖ’yü yargıdan silen adamım. FETÖ ile mücadeleyi en üst düzeyde eden adamım. Bakan olduktan bilahare HSK’daki herkesin görevine akıbet veren kanunu getirdik. Doğruluk Akademisindeki görevlere son verdik, bakanlıkta iri ayıklama yaptık. Bilcümle çalışmalarımızı Yargıtay’dan, Danıştay’dan, yargının ortamında FETÖ’yü öğürtlemek için yaptık. 15 Orak Ayı’dan sonra FETÖ’nün aleyhine konuşan çoğaldı ama tığ 15 Temmuz’dan önce 17/25 Ara’la alay malay FETÖ’ye karşı hem ünsiyet eliyle, hem üstelik ahbaplık içi yöntemlerle mücadeleyi başlatmışız. Demincek Bank Asya’evet karşı geçerlilik tıpkı değişmeyen vermiş, FETÖ’nün yıldırı örgütü kimliği ortaya kullanılmış, orada gidip kapının önünde savunanlar yıldırı örgütü ile irtibatlandırılmıyor, itham edilmiyor amma daha tek esas yokken konuşulmuş benzeri küçümseme getirilip yapıştırılıyor. STV, Ant gazetesi ile ait süreçler işlerken dahi anca. Kapılarında kim durdu? Böyle deminden KHK’lıları iadeli edeceğiz, KHK’lılar kimler? FETÖ ile üyelik, bileşke, temas ortamında olduğu değerlendirilerek kamudan uzaklaştırılanlar. Şimdi bunu söyleyen ayrıksı yerde olacak, ben başka yerde olacağım.

“O SÖZLER O DÖNEMDE SÖYLENMİŞ SÖZLER. AMMA KEŞKE SÖYLEMEMİŞ OLSAYDIK”

15 Temmuz’da bu Meclis’in çatısı altında CHP’li üstelik çok eşsiz arkadaşlarım vardı. Aynı kısmı da burada, değişik partilerden dahi arkadaşlarımız vardı. Benim o sözümü ikide birde pişirip pişirip koyanlar 15 Orak Ayı’da söylediklerimi on paralık görmediler. Tığ terör örgütü vasfı çıktıktan sonradan, FETÖ yıldırı örgütüdür, Fetullah Gülen terörist başıdır, vatanımıza, milletimize, dinimize ihanet etmiş pespaye oğlu haindir, bütün ekibiyle beraber ABD’ye hizmetkârlık yapıyor. Tığ bunu görüyor ve gördükten sonra tekebbür koymuşuz. Bunun gereğini da yapıyoruz. O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Amma keşke söylememiş olsaydık. O günün şartları içerisinde yıldırı örgütü vasfı beyninde olmadığı amacıyla söylenmiş. Birisi kıya, cürüm işlemeden siz onun karşı müspet benzeri şey söylediniz, bilahare geldi birini vurdu. Gaddar dediğinizde gitti yıldırı eylemi yaptı, terörist dediğinizde geldi Meclis’i bombaladı, 251 vatandaşımızın martir olmasında eli var.

“EGO FETÖ İLE HİÇBİR AHIT OMUZ OMUZA ERGIN DEĞİLİM. TOPLANTILARINA O DEVIR GİDEN DAYANABILEN ÇOK ÖZDEK, SİZİ NIDA EDİYORLAR. BİR YERE GİTTİĞİNİZ KONGREYE O PARTİNİN ÜYESİ Mİ OLUYORSUNUZ?”

Bizim yaptığımız arasında, bizim abdestimizden şüphemiz yoktur. FETÖ ile Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu mücadeleyi tığ yürüttük. Haddinden Fazla kesin söylüyorum, şayet Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu kabadayı kaime olmasaydı, bu uğraş muvaffakiyet ile yürütülemezdi. Aynı yandan FETÖ’cü alçaklar, tıpkısı yandan onları destekleyenler bizim hakkımızda benzeri güruh iftirayı servis ediyorlar. Ben rahatsızlandım, alim arkadaşlar var. Benim ölümüm için bu alçaklar ah seansları yaptılar. Ben FETÖ ile tek zaman yan yana ergin değilim. Toplantılarına o dönüş giden mukavemetli çokça şey, sizi nida ediyorlar. Aynı yere gittiğiniz kongreye o partinin üyesi mi oluyorsunuz? Sizi davet ediyorlar ayrımsız derneğe o derneğe gittiniz, o derneğin üyesi mi oluyorsunuz? Tığ ülfet zarfında mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye bitmeme edeceğiz.

3 bin 885 bilgili üzerine ihraç, 217 yaşama üzerine meslekten çıkarma. Hoşgörüsüz ödeme. Bu kapsamda bugüne kadar 4 bin 359 sevimli karşı muamele yapılmıştır. Antrparantez FETÖ/PDY kapsamında adli yönden yapılan işlemlere ait da istatistik. Bugüne kadar 4 bin 646 bilge ve cumhuriyet altını savcısı karşı düzenlenen adli prosedür var. Bunlardan 2 bin 238 gönül karşı mahkumiyet kararı verilmiş. 992 can üzerine beraat kararı bırakılmış. 27 can hakkında ceza verilmesine meydan olmadığına dair değişmeyen mevdu. 811 güç için cumhuriyet altını başsavcılığınca takip yapılmasına düzlük olmadığına dayalı değişmeyen verilmiştir. 157 kişini cumhuriyet altını savcılığınca soruşturmaları, 411 kişinin yargılamaları bitmeme etmektedir.

Hak Bakanlığında de 7 bin 530 personelle ilgilendiren FETÖ ile ilgili üyelik, birleşme, temas dolayısıyla meslekten uzaklaştırıldıklarını terennüm etmek isterim. Yargıtay ve Danıştay’da da ayrımsız husus yapıldı. Bu vesileyle da yargımızın 15 Orak Ayı 2016 soysuz çarpış teşebbüsü sırasında ortaya koyduğu havalı mücadeleyi bile saygıyla anıyorum.”

Share: