İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, 6 Şubat’taki depremlerin etkilediği illerde, ” AFAD’ın kontrolündeki vinçler amacıyla ailelerden mülk alındığına göz yumulduğu” iddialarına ilgili, “Hakeza ayrımsız format da bahis konusu değil. Böyle tıpkısı proses gelmişse, burada tıpkı istismar vardır. Tıpı Tıpına kira fiyatlarındaki fahiş artış kabilinden aynı sömürme, aynen nakil paralarındaki istismar. Bittabi ki görevimiz bunun üzerine gitmektir amma bunu AFAD’a bocalamak, devlete bocalamak tabii kim ayrı aynı kötülüğün maharetidir.” dedi.
Soylu, Malatya Facia Eş Güdüm Merkezi’nde yaptığı açıklamada, facia bölgesindeki geçici tahaffuz merkezlerine 13 bin 808 atak abdesthane ile 5 bin 399 kıvrak duş kurulduğunu ve gelişigüzel birinin temizlik işlerinin sahiplendirildiğini, 1854 çamaşır makinesi dağıtıldığını söyledi.
Bölgede bildirme çok önem verdikleri konulardan birinin enkaz tahammül çalışmaları olduğunu belirten Soylu, “Göçük kaldırmada şu asıl kadar perişan bina sayımız 36 bin 257 idi. Enkazı koruyucu ise 5 bin 321. Kestirmece evgin yıkılacak bina 18 bin 219’du, yıkımı tamamlanan ve enkazı kalkan ise 6 bin. Misil şu; hem yıkılmış, hem ivedi yıkılacak olan toplam 56 bin binanın 10 bini, tahminî yüzdelik 20 civarı şu anda yıkılmış ve enkazı kalkmış durumdadır. Bunun bir kısmını kamu eli ile yapıyoruz, aynı kısmını bile hususi sektöre yapılan ihaleler çerçevesinde bunları gerçekleştiriyoruz.” diyerek konuştu.
Malatya’birlikte eğreti gelişim yerlerinin yapımının devam ettiğini dile getiren Soylu, vacip planlamaları yaptıklarını, 10 güne büyüklüğünde esnafa yerlerin verilmeye başlanacağını bildirdi.
Soylu, içtimai medyada dezenformasyon ile yalan haberlerin tekrarlandığına dikkati çekerek, şunları aktardı:
“Buradan bunları yapmaya müteharrik, eden kötücül kişilere esasen sesleniyorum. Milletimiz, devletimiz nazik tıpkı çaba içerisinde, el birliğiyle, eksiksiz milletimizin karakterine uygun esenlik melekelerine makul şekilde uğraş etmektedir. Sahada binlerce tanımadığımız insanlarla karşılaşıyoruz ve tümce ayrımsız marifetiyle tutmuş, bu afetin oluşturduğu sonuçları ortadan kaldırabilmek amacıyla, yaraları sarabilmek amacıyla çaba sarf etmektedir. Bunda bireysel vatandaşlarımız var, sivil topluluk kuruluşlarımız var, herkes var, biz buradayız. Birçok yalanla hem insanlarımızın moralini bozmaya, hem depremzedelerin moralini bozmaya, hem dahi sarsıntı bölgesinin dışındaki insanlara ‘hiçbir şey yapılmıyormuş’ anlayışı ihdas etmek, herhalde akla yatkın benzeri yaklaşım değildir. Hele buna politik kişilerin yapmadıklarını yapıyormuş üzere göstermesi, ara sıra insanların yapmadıklarını yapıyormuş üzere göstermesi de eklenince, hakikaten sahada diri insanlar gelişigüzel şeyi görüyorlar. Kimin hangi yaptığını, kimin hangi hız gösterdiğini, kimin ne savaşım ettiğini, yapılanı, yapılmayanı, hepsini görüyorlar ama bunun üzerinden toplumsal medyayı tıpkı hava olarak değerlendirip, aynı uymazlık hanesi oluşturmaya ister olmadığını bir posta daha söyleyeyim. Biz bunların peşindeyiz.”
Devletin kurumlarının görevlerini sürdürdüklerinin altını çizen Soylu, “Özellikle tığ buralardayız amma terörle uğraş fail arkadaşımız terörle mücadele ediyor, siber suçlarla uğraş fail arkadaşlarımız siber suçlarla mücadele ediyor, uyuşturucuyla savaş eden arkadaşlarımız uyuşturucuyla uğraş ediyor. Yani ihtişam çalışıyor ve tıkır tıkır işliyor.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, şunları kaydetti:
“Bu bölgenin dışında da bu bölgeye yaptığı bindi ve savaşım işliyor, bu bölgenin dışında dahi işliyor. Yani yurttaş Adıyaman’da yaşıyor, Hatay’de bambaşka makule bir dezenformasyonun içerisinde oluyor. Orada değil, orada oluyor. veya zaman gene adı kötülükle maruf olan bire bir gazetede ‘AFAD şu vatandaştan vinç parası aldı, kiraladı.’ Şüphesiz almış, bittabi etmiş, bittabi vinç kiralamış, AFAD’ın ne vinci varmış? Bunlar kamuysa amme bedava çalışıyor zaten. hür teşebbüs birlikte isticar yöntemiyle tenkis yöntemiyle çalışıyor. Vatandaşımıza ‘sen evini yık’ diyerek benzeri talimatımız üstelik bulunmayan yahut vatandaşımızdan hakeza bir talebimiz dahi bulunmayan. Böyle ayrımsız durum bile söz konusu değil. Böyle tıpkısı süreç gelmişse, burada benzeri istismar vardır. Kelimesi Kelimesine kira fiyatlarındaki fahiş artım gibi benzeri istismar, tıpı tıpına transfer paralarındaki sömürme. Tabiatıyla kim görevimiz bunun konusunda gitmektir ama bunu AFAD’a kararsız olmak, devlete bocalamak elbette kim ayrı benzeri kötülüğün maharetidir. Cenabıhak milletimizi dahi bizi üstelik herkesi bile bu kötülüklerden sakındırsın.”
(Sürecek)
