“Asrın felaketi” yerine nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar gören evlerinden öğretmen eşi ve biri özürlü 3 oğluyla çıktıktan bilahare Düzce’deki yakınlarının yanına gelen 9 aylık iki canlı Habibe Ceren, bebeğini dünyaya getirdi.
Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere şehir merkezinde yakalanan 39 yaşındaki Kur’an kursu öğreticisi Ceylan, hasar gören 10 bükülmüş apartmandaki evlerinden ailesiyle kişi imkanlarıyla çıktı.
Hareket sonrası Düzce’de yakınlarının yanına gelen Ceylan, arama için Düzce Üniversitesi Tababet Fakültesi Eğitim Bilimi Araştırı Hastanesi’hangi gitti.
Muayene edildikten sonradan ameliyata alınması kararlaştırılan Ceren, bebeğini dünyaya getirdi. Ceylan ailesi, bebeklerine doğumu yaptıran eş doğum uzmanı Dr. Betül Keyif’in ismini verdi.
Dördüncü çocuğunu kucağına düz Ceren, buruk mutluluk yaşıyor.
Ceylan, taburcu edildikten sonraları ailesiyle Türk Kızılay Düzce Şubesi vasıtasıyla bire bir misafirhanede ağırlanacak.
“Yaşadığımız korkunun tarifi bulunmayan”
Habibe Ceren, AA muhabirine, yaşadıkları korkunun tarifinin olmadığını söyledi.
Depreme uykuda yakalandıklarını belirten Ceylan, şöyle devam etti:
“Sakat oğlumla yatarken önceki sarsıntıyla uyandım. Çok incitici bire bir şekilde aile aşağıya ve yukarıya doğru sallanmaya başladı. Evden çıkacağımızı ve kurtulabileceğimizi düşünmediğim amacıyla insanlar bizleri ararken sunma azından burada bulsun diyerek hiç kalkmadım yerimden. Deprem olmaya başladığında duvarlar patlamaya başladı ve camlar patırtılı çıkarıyordu. İlk sarsıntı olduktan biraz saniye sonraları zelzele durdu, o esnada değişik odadan eşim geldi çocuklarla. Esasen sallanmaya başladı evimiz. Çocuklarla inemeyeceğimi düşündüm amma sarsıntı bitince indik. Bittabi indik ve o sülale lacerem ayakta duruyordu bilmiyorum, tansık gibiydi.”
Ceylan, 9 aylık aylı olduğu için depremin arkası sıra Düzce’deki kardeşinin yanına gelmeye karar verdiklerini aktararak, “Perşembe haset üzere Kahramanmaraş’ta planlanmış aynı doğumum vardı. Yer Sarsıntısı olunca Düzce’ye geldik. Burada cuma gününe planladılar doğumumu. Mutluluğumun farkında değilim, elem elan sel geliyor şu anda bana. Tevellüt nedeniyle ayrımsız an ilk şehirden ayrılmam gerekiyordu. Tığ şehirden ayrılırken bilcümle ekipler yoldaydı. hava raporu çok kötüydü. Buna rağmen rastgele öz çok iyicene planlanmış şekilde ilerliyordu.” diyerek konuştu.
“Devletimizin varlığını çokça hissettik”
Depremin hemencek ardından devletin iri özveriyle canla başla çalıştığını dile getiren Ceylan, “İnsanlar kentten ayrılmaya çalışıyor, ekipler kente girmeye çalışıyordu. Yollarımız yarılmıştı. Bütün bu karmaşanın arasında yardımların çokça dolgunca bire bir şekilde gittiğini düşünüyorum. Devletimizin varlığını ve birliğini haddinden fazla hissettik. Benim ailem bibi orada, Afşin’deler. ‘Tığ böyle bire bir arkalama görmedik.’ diyorlar. Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla şehrin üçte ikisi namevcut olmuş durumda, kalanlar ne kadar kuvvetli peki bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Acının içerisinde mutluluğu yaşıyoruz”
Aileyi hastanede görüşme ederek yenidoğan kıyafeti, bez ve çaça getiren Türk Kızılay Düzce Şubesi Hediye Yarar Uzmanı Nuray Uğurlu, “Acının içerisinde mutluluğu yaşıyoruz. Adamakıllı benzeri çağ esasen da evladımız dünyaya geldi.” dedi.
Kızılay olarak her devir vatandaşların beraberinde olduklarını vurgulayan Tekin, depremin evvel gününden itibaren sahada bulunduklarını ve ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
