Muğla’da 1 İşçinin Hayatını Kaybettiği Taş Ocağının İzinsiz Zindelik Yürüttüğü Ortaya Çıktı

ESMA TURAN

Muğla’nın Ula ilçesinde, Hilmi Turan’ın (29) 250 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybettiği taş ocağının destursuz neşelilik yürüttüğü ortaya daha çok. Muğla Kasaba Platformu (MUÇEP) Gökova Meclisi ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Muğla İl Örgütü, taş ocağı uğrunda basın açıklaması yaparak yaşam alanlarını gözdağı eden taş ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.

Olay, Ula’ya ilişkin Gökova Mahallesi’ndeki maden ocağında 8 Açıklık’ta meydana geldi. Kepçe operatörü Hilmi Turan taş ocağında çalışırken kullandığı kepçenin üzerinde bulunduğu yer kaydı. Turan, kepçeyle gelişigüzel kestirmece 250 metre yükseklikten hor yuvarlandı. İhbar üstüne görüngü namına AFAD, UMKE, itfaiye ve esenlik ekipleri gönderme edildi. Yaklaşık 3 saatlik çalışmanın peşi sıra Hilmi Turan’ın cesedine ulaşılabildi.

İZİNSİZ FAALİYET YÜRÜTTÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI

Hilmi Turan’ın hayatını kaybettiği ilçe sonrasında, Yer, Kentçilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün 1 Ilkgüz 2022 tarihinde söz konusu taş ocağının faaliyetini tevkif kararı aldığı ortaya çıktı. Cingöz ekiplerince hesaplı soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve işlemlerinin arkası sıra adliyeye irsal edilen pres sahibi M. A., çıkarıldığını hakimlikçe ‘taksirle öldürme’ suçundan tutuklandı. İşletme daimi nezaretçisi S.D. ise adli kontrol şartı ile başıboş bırakıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün kararında, “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında 4086 dar Yasa’nın 20. ve Yönetmeliğin 23. maddeleri kapsamında, ‘zeytinlik sahalar süresince ve bu sahalara bildirme birkaç 3 kilometre mesafede, zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinlerin gelişmesine mani olacak kimyasal atılmış bırakan; türap, esrar çıkaran yapı yapılamaz ve işletilemez” hükmü kapsamında söz konusu faaliyetin akıllıca görülmediği belirtilmiştir” denildi. Kararda ayrıca, şeriklik eliyle proje lansman dosyasında yer kayran “Proje sahası içerisinde yapılacak eroin tarh ve işleme faaliyetleri ile ilgilendiren yerine Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden gerekli izinler alınacaktır” taahhüdüne uyulmadığı ve Muğla İl Ekincilik ve Orman Müdürlüğü’nden uygun fikir ve müsaade alınmadığının tespit edildiği belirtildi.

MUÇEP: KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

MUÇEP Gökova Meclisi, bugün taş ocağı önünde matbuat açıklaması yaparak yaşananın kaza değil cinayet olduğu ve konunun takipçisi olacaklarını belirtti. MUÇEP Sözcüsü Özden Süsoy, şunları söyledi:

“Bizler, Gökova ahalisi kendisine, taşocaklarının yıllardır bölgemizde illet olduğu ekolojik yıkıma karşı mücadele ediyoruz. Gökova Hususi Yer Siper Bölgesi’nin sınırında düzenlenen bu işler ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, ekincilik alanlarımızı tahrip ediyor. muttasıl demeden patlatılan dinamitlerin gürültüsü, üzerimize yağan tozlar, yaşam kalitemizi yok ediyor, su kaynaklarımızı kirletiyor. Yerleşim yerlerinden geçen materyal gebe kamyonların oluşturduğu ağırbaşlı gidiş geliş, yaşamlarımızı yıldırma ediyor. Zeytin koruma yasasına göre 3 km’den fazla yaklaşmaması müstelzim maden ocakları, zeytinliklerimizle iç içe faaliyetlerini yürütüyorlar. Devletin kurumları, yasalara uymaz bu faaliyetlere göz yumarak bu huy tahribatına adeta cevaz veriyorlar, yaşanan tabiat yıkımının ortağı oluyorlar.

“KANUNCU UYARIYI HİÇE FARZIMUHAL İZİNSİZ FAALİYETİNE BITMEME ETMİŞ”

Yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı zılgıt eden bu faaliyetlere cebin mücadele ederken 8 Antrakt 2022 tarihinde, Astek Madencilik’in izinsiz yürüttüğü ruh sırasında kepçe operatörü Hilmi Turan isimli arkadaşımızın yaşamını yitirdiği haberi ile kahrolduk. Astek Madencilik, 1 Eylül tarihinde Muğla Valiliği marifetiyle kendisine faaliyetini durdurması amacıyla tebligat yapılmış olmasına rağmen yasali uyarıyı hiçe farzimuhal destursuz faaliyetine devam etmiş ve bu iş cinayetine sebep olmuştur. Ülkemizin bir nice durumunda madencilik faaliyetlerinde benzer şekilde hisse senedi cinayetlerinde yitirdiğimiz canlarımızı bire bir nöbet daha içtinap etmek ile anarken bu cinayetlerin işin fıtratında olduğuna müteveccih açıklamalarla adeta normalleştirilmeye çalışılmasına bile ayaklanma ediyoruz. Gözü elan aşkın kardan apayrı tıpkısı öz görmeyen resülmal sahiplerinin doğayı ve eş hayatını sömürmesinin sonucu namına hayat alanlarımızı ve yaşamlarımızı kaybediyoruz.

“YAŞAMLARIMIZI TEHDİT FAIL PARÇALANMAMIŞ TAŞ OCAĞI FAALİYETLERİ DERHAL DURDURULSUN”

Yetkili kurumlara sesleniyoruz; şirketlerin rant hırslarını doyurmak için daha fazla verecek canımız bulunmayan. Yaşanan bu gelişim cinayeti birlik yönleri ile ortaya çıkarılarak sorumluları müstelzim cezaya çarptırılsınlar. Gökova bölgesinde yaşam alanlarımızı ve yaşamlarımızı gözdağı eden kamu taş ocağı faaliyetleri derhal durdurulsun. Ormanlarımızın, zeytinliklerimizin, tarım alanlarımızın ve su kaynaklarımızın korunması üzere bölge halkının katılımı ile tıpkı dalavere planı oluşturulsun. Gökova Meclisi namına, yaşamını yitiren Hilmi Turan’ın yakınlarına başsağlığı diliyoruz ve bu gelişim cinayetinin sorumluları müstelzim cezayı alıncaya büyüklüğünde takipçisi olacağımızı ayrımsız misil henüz kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

“1521 EMEKÇİ ARKADAŞIMIZ, ALINMAYAN ÖNLEMLERDEN DOLAYI YAŞAMINI YİTİRDİ”

TİP Reze İlçe Başkanı İstem Akkoyunlu ise şöyle konuştu:

“Bir Tane benzeri dönme daha geçmiyor ki patronların kar hırsı üzere aynı işçi arkadaşımızı henüz kurban vermeyelim. 4 ahit ilk burada, Astek Madencilik’in taş ocağında, birlikte destursuz yürüttüğü zindelik sırasında benzeri canımızı elan, bir amele kardeşimizi daha kaybettik. İş makinesi operatörü kendisine etkin emekçi kardeşimiz Hilmi Turan yaşamını yitirdi. Neredeyse planlanmış ayrımsız gelişim cinayetiyle alın karşıyayız ve ne efsus kim bu acı kaybımızın ne önce hangi üstelik sonuç kaybımız olmadığını biliyoruz. Geçtiğimiz ilk teşrin ayında 158, 2022 yılının ilk 10 ayında ise bin 521 emekçi arkadaşımız, oluşturulmayan işçi güvenliği ve alınmayan önlemlerden etraf yaşamını yitirdi. Ilkin Hilmi Turan’ın ailesi oluşmak için, faaliyet arkadaşlarına de başsağlığı diliyoruz. İzinsiz elektrik yürüterek emekçilerin hayatına kasteden, doğayı fesih fail Astek Madencilik’in karşısında; işçilerin, emekçilerin, yaşamın beraberinde olduğumuzu bildiriyoruz.”

“İÇİMİZ YANIYOR”

Hilmi Turan’ın eniştesi Sonay Günüç bile “Hilmi kardeşim, burada bu şartlarda çalışırken aksiyon kazasında kıya adına memat etti. Buradaki sorumluların ve burada neşelilik gösteren işletmenin vabeste olduğu halde hareket kazasına etmen olanların, heyecan patlatanların, bunlara kimlerin müsaade verdiğini, burada kimlerin sorumlu olduğunu sanmak için avukatımızla bütün kurumlara başvurumuzu yaptık. Biz, bu cinayetin peşini bırakmayacağız. Bizim içimiz yanıyor. Amacımız, başkalarının bile bu şekilde cinayete kurban gitmesini alıkoymak. Genişlik azından başkaları da bu şekilde irtihal etmesin, amacımız bu” diye niteleyerek konuştu.

Share: