GÖKAY ŞİMŞEK

Yeniden Zenginlik Partisi Umumi Başkanı Fatih Erbakan, “Geçenlerde Sayın Vekil Bitkisel, yaptığı konuşmada aynı epistemolojik kopuştan bahsetti. Yaptığı konuşmayı ben, kendisinin bile anladığından şüpheliyim. Paradigmalar, epistemolojik kopuşlar, şunlar, bunlar; bir kağıt yazıp vermişler, onları okudu. Tığ kendilerine diyoruz kim; Sayın Bakan, sayın kuvvet yetkilileri, sizin yaşadığınız epistemolojik kopuş filan değil, açıkçası gerçeklerden kopuş, halktan kopuş, halkın gündeminden kopuş” dedi.

Fatih Erbakan, dün partisinin Bilecik devlet kongresine katıldı. Erbakan, kongrede yaptığı konuşmada AKP iktidarını eleştirdi ve şunları söyledi:

“20 SENİN SONUNDA GELDİKLERİ NOKTADA NAZIK BİR KOPUŞ YAŞIYORLAR”

“İktidar partisi, 20 seneden beri iktidarda bulunuyor. Kimseye şans tor büyüklüğünde mufassal tıpkısı süre, kimseye baht tor yetkilerle ve kimsenin alamadığı büyüklüğünde şişman halk desteği ile iktidarda durmuş ve bu 20 senenin böylecene üstelik gelinen noktanın bir numara derecen sorumlusudur. Tek mazeretin, tek bahanenin arkasına sığınması kabil değildir. Bu millet, kimseye vermediği desteği, kimseye vermediği yetkiyi verdi. Kimseye vermediği kadar süre verdi amma 20 senin böylecene geldikleri noktada nazik aynı kopuş yaşıyorlar.

“SİZİN YAŞADIĞINIZ EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ FALANCA DEĞİL, DÜPEDÜZ GERÇEKLERDEN, HALKTAN, HALKIN GÜNDEMİNDEN KOPUŞ”

Yakında Sayın Nazır Bitkisel, yaptığı konuşmada tıpkı epistemolojik kopuştan bahsetti. Yaptığı konuşmayı ben, kendisinin de anladığından şüpheliyim. Paradigmalar, epistemolojik kopuşlar, şunlar, bunlar; aynı kağıt yazıp vermişler, onları okudu. Biz kendilerine diyoruz ki; Sayın Vekil, sayın kuvvet yetkilileri, sizin yaşadığınız epistemolojik kopuş filan değil, düpedüz gerçeklerden kopuş, halktan kopuş, halkın gündeminden kopuş.

“ARTIK HALKIN HALİNDEN ANLAMAZ OLDULAR”

20 yıllık iktidarın sonunda öyle tıpkı noktaya geldiler kim bundan sonra halkın halinden anlamaz oldular. ‘Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ noktasına gelmiş durumdalar maalesef. ‘Tarih yazıyoruz’ dediler. ‘Yeni iktisadi modeli, Türkiye modeli’ dediler. ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ dediler. ‘Amerika’da, Fransa’bile, İngiltere’da raflar boş, bizde dolu’ dediler, vatandaşın feryatlarına kulaklarını tıkadılar. Herkesi zat çevrelerinde şanslı ihaleleri alan müteahhitler kabilinden zannettiler. Herkesi kişi çevrelerindeki 5 mahiye, 7 mahiye, 9 aylık, ayda 300 bin teklik aylık alan bürokratlar kabilinden zannettiler. Çay, simit hesabıyla, minimal sevap hesabıyla iktidara geldiklerini unuttular.

“HANİ İŞSİZLİK YOKTU”

Bakınız, gerçeklerden kopuşun tıpkı örneği; Sayın Reisicumhur, Kütahya’de yaptığı konuşmada, ‘Birde edepsizce, yüzlü yüzlü ‘avarelik’ diyorsun, hangi işsizliği ya? Bu ülkede avarelik falan yok’ dedi. ‘İş isteyene hisse senedi haddinden fazla’ dedi. Olur rakamlar ve gerçekler ne diyor? Kamu tersini söylüyor. Güzeşte ay Türkiye genelinde kamu kurumları 455 kadro açtı, 455 işçi almak üzere. Müracaat hangi kadar? 113 bin 812. Yani açılan kadronun 230 misli başvuru oldu. 455 kadroya 113 bin 812 referans; hani avarelik yoktu? Şanlıurfa’üstelik bir kamu kurumu 60 saffet işçisi matlup, 53 bin 220 gönül başvuruyor. 60 kadro amacıyla 53 bin 220 emanet başvuruyor. Temizlik görevlisi namına, çoban adına, düzenlilik görevlisi yerine başvuranların çok yüce ayrımsız kısmı, dört yıllık darülfünun mezunları. Kanayaklı, kalbi kırık; darülfünun entelektüel amma haris tükenmek amacıyla mecburen bu işlere başvuruyor.”