Gözlerinin korneasındaki hazır para birikmesi nedeniyle görme yetisini yüzde 80 oranında kaybeden anne sınıfı öğretmeni Bilge Gezer, geçirdiği saydam tabaka nakli ameliyatı sonrası öğrencilerine gene kavuşacağı günün heyecanını yaşıyor.

Okul öncesi öğretmeni Gezer, hüzünden mutluluğa giden yolculuğunu AA muhabirine anlattı.

Yaklaşık 10 yıl evvel görme problemlerinin başladığını, uzun müddet teşhis konulamadığından hastalığının tedricen ilerlediğini anlatan Gezer, “10 yıldır ilerleyici aynı görme kaybım oldu. Tıpkı sene önce Ankara Site Hastanesi’ne başvurdum ve tanılama konuldu. Gözümde ödem olduğu ve fuchs endotelyal kornea distrofisi diyerek isimlendirilen, korneadaki en çöz hücre katmanının tadilat geçirdiği bire bir ayn hastalığı belirlendi.” diyerek konuştu.

Gezer, tanılama sonrası kornea nakli gerektiği bilgisinin verildiğini ve bir lahzada tedavi planlamasının yapıldığını aktardı. Tanı konuluncaya büyüklüğünde geçen 10 yılda rüyet kaybının doğacak seviyeye ulaştığını belirten Gezer, sözlerine şöyle devam etti:

“Aktarım gerekiyordu, zira artık görme seviyem düşmüştü. Daha Çok öz işini kendim göremez benzeri hale gelmiştim. Öğretmenlik muktedir olmak benim üzere çokça zordu. Hayatta kalabilmek, kendi kendine yetebilmek bundan sonra çokça güçtü. Müşahede yetisini kaybetmeden görmenin ne büyüklüğünde zer olduğunu anlamak mümkün değil. Çok az görebiliyordum, öyle ki ‘Orada tıpkı ağaç, bir insan var.’ diyebiliyordum ama detayları göremiyordum.

Elimden geldiğince öğretmenlik yapmaya devam ettim ama daha çok yapamaz ağıl gelmiştim. Zira benzeri öğretmenin işi yemeden içmeden tıpkısı şeyi inandırmak değil, benzeri zamanda duyguları rapor edebilmek, göz teması kurabilmek, öğrencilerin anlayıp anlamadıklarını görebilmek. Bu beni çok üzüyordu. İnsanın vaktiyle yapabildiği şeyleri yapamaması, gördüklerini görememesi baskı. ‘Çıktı hayatım bitti.’ dediğim noktada nakil bana rüya, mum oldu. Verici bulundu ve ben esasen görebileceğim üzere hayata döndüm.”

Gezer, öğrencilerinin de bu süreçte arz iri destekçisi olduğunu tabir ederek, şu dakika yegâne gözüne nakil yapıldığını, ayrımsız süre bilahare yüzdelik 10 oranında görebildiği farklı gözü üzere üstelik kornea nakli planlandığını aktardı.

“Yüzde 100’e mail görebiliyorum, tarifi kabil olmayan ayrımsız mutluluk”

Aktarım yapılan gözünde müşahede seviyesinin haddinden fazla ongun olduğunu belirten Gezer, “Şu dakika yüzde 100’e mail görebiliyorum, seçkin işimi yapabiliyorum. Tarifi cins sıfır aynı bahtiyarlık.” dedi.

Gezer, bu sürecin kendine haddinden fazla husus kattığının altını çizerek, duygularını şöyle dile getirdi:

“Hayatta tek şeyin ertelenmemesi gerekiyor. Görebiliyor, yapabiliyorken tek şeyi yarına bırakmamak lazım, herhangi bir şeyi çabucak sürmek lazım. Hastaneden geçmiş çıktığımda cümle amacıyla alışılagelen olan benim için yetişkin haline gelmişti. Şöyle kim, hastaneden taburcu olduğumda bahçede bir ağaç vardı, ego ağacın yaprağını gördüm. Bu yüce benzeri duyguydu.

Anneyim ve iki çocuğum var. Hastalık sürecinde arz şişman kaygım, onların ilerleyen günlerini görememek, büyüdüklerine şahit olamamaktı. Anılarımın, takkadak onların çocukluk anılarıyla kısıtlı kalmasıydı. Çünkü, duygu dünyamızda görsel hafızanın çok büyük tıpkı yeri var. Çocuklarımın biri 15, gayr 10 yaşında. Bu zamana büyüklüğünde onların büyüdüklerine şahit oldum amma şayet aktarım olamasaydım gelecek benim üzere tıpkısı muamma olacaktı. Çocuklarımın evlendiklerini, üniversiteden çıkışlı olduklarını ve nicelerini göremeyecektim. Şükürler olsun kim bundan sonra görebiliyorum. çıktı da çocuklarımla ve bilcümle sevdiklerimle mukavemetli haddinden fazla andaç tasarruf etmek üzere kişi daha fena hâlde bakıyorum.”

“Kamu iyileşme olduktan sonradan başka ameliyatı yapacağız”

Ankara Kent Hastanesi Ayn Kliniği Yetişek ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Tutku Cihan Kemer bile hastalarının kendilerine başvurduğunda gözünün dolay tabakasındaki saydam alanda hazır para toplanması bulunduğunu, bunun da korneadaki “endotel” hücrelerin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.

Bunun görme yetisinin azalmasına nöbet açan ilerleyici benzeri hastalık olduğunu aktaran Cihan Kemer, “Bu hastamızda dahi dar küsurat hücreleri naklettik. Vaktiyle saydam tabaka naklinde kamu korneayı değiştiriyorduk, demin ise yemeden içmeden korneanın neresi hasarlıysa orasını değiştiriyoruz. Bu hastamızda da anca yaptık.” dedi.

Tümsekli, bu uygulamanın yüce avantajlar sağladığına dikkati çekerek, “Takkadak korneanın hasta kısmını değiştirdiğimizden ve hastada kendine ilgilendiren çıktı doku kaldığından korneanın reddedilmesi engelleniyor, hastanın tez taburcu olması sağlanıyor. Hastalanmış çok kısa sürede görme yetisine kavuşabiliyor, daha bir iki merhem kullandırılıyor.” diyerek konuştu.

Uygulamanın yapılabilmesi için hastanın tek sorununun saydam tabaka ile ilişkin olması gerektiğini de vurgulayan Âlem Kemer, öğretmen Bilgili Gezer’in nakil sonrası umumi afiyet durumunun çokça gani olduğu bilgisini verdi.

Prof. Dr. Cihan Kemer, Bilgili Gezer’in aktarım yapılan gözünün tam iyileşmesinin ardından özge gözünün da ameliyat edileceğini anlattı.