8 yaşındaki Nijerli Lalla’yı hayata bağlayan “ihtisas” operasyonu

8 yaşındaki Nijerli Lalla’yı hayata bağlayan “duygu” operasyonu

Kalbindeki mahpushane kapatıldı demin ortopedik ameliyatları yapılacak

8 yaşındaki Nijerli kızın kalbindeki mapushane İstanbul’bile kapatıldı

İSTANBUL Umum ve göl ayağı parmaklarında yapışıklık ve iskelet sisteminde anadan doğma anormallikler bulunan 8 yaşındaki Nijerli Lalla’nın kalbindeki hapis İstanbul’daki kudretli operasyonla kapatıldı. Ameliyata ilgili konuşan Prof. Dr. Ardıl Özyüksel, “Başkaları ve ayaklardaki mızrap ve nesiç problemlerinin giderilmesinden önce kalpteki deliğin ve sapık yere açılan damarların düzeltilmesi gerekmekteydi. Kalpteki deliği giderirken o damarların birlikte normal akışlarını sağlayacak şekilde ameliyatı gerçekleştirdik. Bu cins hastalar arada bir faaliyetler şanslarını ilerleyici yaşlarda kaybedebiliyor, er teşhis çokça yetişkin” dedi.

Ahali ve kadem parmaklarında doğuştan sorunlar kâin 8 yaşındaki Nijerli Lalla Inaızah Hamıdıne Aboubacar için ülkesinde tedaviye başlandı. Geçireceği ortopedik ameliyatlar öncesinde yapılan taramalarda ise edinilen bilgiye bakarak kalbinde mapushane ve akciğer toplar damarında bozuk para olduğu belirlendi. Nijerli miniğin kalbindeki rahatsızlığın giderilmeden ortopedik ameliyatlarını yapılamayacağı öğrenilince eş tedavi üzere araştırmalara başladı. İnternet üzerinden doktorları araştıran karı, yapılan çalışmaları bile inceledi. Otama üzere Türkiye’yi tercih edilirken hemen İstanbul’daki hastaneyle irtibata geçildi. Türk doktorların tahlilleri incelemesinin peşi sıra hastanın ameliyatının Türkiye’de gerçekleştirilebileceği bilgisi aileye iletildi. Gelişmemiş süre içerisinde İstanbul’a gelen familya, kızlarının ameliyatı için Prof. Dr. Garaz Başaran, Prof. Dr. Arda Özyüksel ve Uzm. Dr. Yağmur Şimşek’ten oluşan his cerrahisi ekibiyle buluştu. Başarılı geçen operasyonla âdeta kızın kalbindeki mahbes kapatılırken toplar damarındaki fesat giderildi, eş bile abat bir dem aldı. Operasyon sonrası izleme sürecinin da problemsiz ilerlemesiyle tezyifkâr kız taburcu edildi. Operasyonu gerçekleştiren isimlerden His ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Arda Özyüksel birlikte Nijerli miniğin tedavisine ilgilendiren hikmet verdi.

“Doğumsal his hastalıklarında yaş ilerledikçe tedavinin zorlukları artıyor “

Güçlükle dışından tedavi üzere Türkiye’ye mevrut hastasının durumuna ilişkin vukuf veren Kalp ve Huy Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Arda Özyüksel, “Hastamız, Nijer’den özlük imkanlarıyla mevrut ayrımsız züğürt, bize ulaştı. Kalbindeki delikle beraber ortopedik kâh problemleri, teşrih anomalisi dediğimiz ellerde ve ayaklarda bazı problemler vardı. Başkaları ve ayaklardaki problemlerin ameliyat edilmesinden geçmiş kalpteki deliğin ve sapık yere açılan damarın düzeltilmesi gerekmekteydi. Biz da ilk his ameliyatını gerçekleştirdik, kendisini taburcu ettik, evine yolladık. Ortopedik açıdan yapılması gereken ameliyatları arkadaşlarımız tamamlayacak. Özellikle Şimal Afrika, Türkçe Cumhuriyetler, Orta Doğu, Doğu Avrupa ülkelerinden merkezimize gelen bir nice hastamız oluyor. Pandemi döneminde üstelik ekip adına Bağdat’a gidip yavru kalp ameliyatları yapmıştık. Bu cins his hastası çocuklarımızı sağlıklarına kavuşturmaktan her ant balaban mutluluk duyuyoruz. Faaliyetler öncesindeki hazırlıklarımız beş altı devir sürdü, ameliyata aldıktan sonraki süreçte 1 zaman ciddi hizmet, 4-5 dönüş de serviste izledikten sonra hastamızı taburcu ettik. Bu ameliyatlardan bilahare önce kontrollerini dahi ayaktan gerçekleştirip hastalarımızı ülkelerine yolluyoruz. Hastamız 8 yaşındaydı, kalbindeki delikle beraber sol kulakçığa açılması müstelzim akciğerden dönen damarlardan biri bile açılmaması müstelzim hatalı bire bir yere açılıyordu. Bu uzun dönemde mesele oluşturabilecek tıpkısı bağlantı. Kalpteki deliği giderirken o damarın dahi alışılagelen akışını sağlayacak şekilde ameliyatı tamamladık. Bu cins hastalarda zaman zaman şikayetler başladığında operasyon için geç kalınmış olabiliyor. Ayrıksı tıpkısı ameliyat üzere anestezi alması durumunda ise dirimsel risk taşıyabilecek hastalıklar bunlar. Bu hastamız şanslıydı ki bambaşka bir faaliyetler amacıyla ameliyata girmeden, duyum yitimi almadan kalbindeki problem saptandı” ifadelerini kullandı.

“Çocuk duygu hastalarında erken tanı haddinden fazla kebir”

Kalp rahatsızlıklarında erken tanının önemine ilgi çekici ve uyarılarda kâin Prof. Dr. Özyüksel sözlerini şöyle sürdürdü: “Mufassal dönemde kalpteki deliklerin kilitsiz küreksiz kalması yerinde, hele ara sıra tiplerde, akciğer basıncının köylü aktarılma olmaksızın efdal kalması ve tıpkı yerden sonra geri dönüşümsüz hale gelmesi sonucunda bu dallar cerrahi müdahale şanslarını dahi kaybedebiliyorlar. Onun için bu hastalarda erken tanılama ve otama oldukça önem sunu ediyor. Ailemizin fark etmesi ise şöyle; hastamızın ellerinde ve bacak parmaklarda yapışıklık gibi eklem ve pus anomalileri, gözlerde gâh sorunlar bile bulunan, doğrusu tıbbi takipte olan benzeri hastamız. Bunların ameliyatı amacıyla beklenirken çıktı ameliyat zamanı geldiğinde kalp amacıyla yapılan taramalarda kalpteki ülkü ortaya çıkıntı. Lazım sosyal iletişim araçları icap henüz ilk yaptığımız işlemler bunları görerek hastalarımız genel ağ eliyle bize haddinden fazla kalın danışırlar, bu ailemiz dahi onlardan biriydi. Kendilerine ne soy ayrımsız otama yapacağımızı anlattık, İstanbul’a merkezimize geldiler. Bala önsezi hastalarında er tanı çokça muhteşem, ailelerin alelhusus erken dönemde görülebilen belirtiler açısından cingöz olmaları, bilinçlendirilmeleri haddinden fazla büyük. Eskimemiş doğan döneminde bazen bulgularımız hiç gözden kaçmamalı. Yemekten sonraları çocuğun zorlanması, terlemesi, yemek temek istememesi, kilogram almaması ya birlikte elan gözle görülür şekilde parmaklarında, dudaklarında morarma olması kabil durumlarda banko bilirkişi benzeri hekimle temasa geçilmesi gerekiyor”

Share: