Satala Antika Kenti’nde 5 bin yıl önce hâkimiyet süren Urartuların bölgedeki varlığı mimari açıdan kanıtlandı

Satala Antik Kenti’nde 5 bin yıl evvel hâkimiyet süren Urartuların bölgedeki varlığı mimari açıdan kanıtlandı

Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’dahi hafriyat yapılabilen yegâne kalesi olan Satala’daki lejyon kalesinin kestirmece 170 bin metrekarelik alanı kapsadığı belirlendi

GÜMÜŞHANE – Roma İmparatorluğu’nun Şark sınırında günümüze büyüklüğünde ulaşabilmiş ve Anadolu’dahi kazı çalışmasının yapılabildiği yegâne lejyon kalesi olan Satala Antika Kenti’nde hafriyat çalışmaları devam ediyor.

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine sınırlı Sadak köyündeki Satala Antik Kentinde sürdürülen arkeolojik hafriyat çalışmaları devam ediyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Gümüşhane Valiliği ve İl Özel İdaresi ile Kelkit Kaymakamlığı ve Kelkit Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen kazı çalışmaları Bartın Üniversitesi Kazı Bilimi Aplikasyon ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü başkanlığında aynı üniversitenin akademisyenlerinden Doç. Dr. Delice Yıldırım ve ekibi aracılığıyla sürdürülüyor.

2017 yılından beri bitmeme eden arkeolojik kazılarda toprağın 50 santim altından başlayan tarihi bulgular 5 metre derinliğe kadar ulaştı. Bu yıl yapılan hafriyat çalışmalarında 5 bin yıl önceki hâkimiyet süren Urartuların bölgedeki varlığını mimarlık açıdan birlikte kanıtlandı.

Roma İmparatorluğu’nun Apollinaris Lejyonu birlikte denilen 15.Lejyonunun kısaca 600 sene buyruk sürdüğü alanda er tunç çağına ait halk yapımı seramikler ve Helenistik dönemin bulgularının vadi aldığı hafriyat alanının 6 metre derinliğinde ise geç Roma İmparatorluk dönemine ilgili olduğu oranlama edilen askeri silah bulunmuştu.

Toprağın 40 santim altından itibaren 2 bin yıllık devasa duvarların ortaya çıktığı kazı alanında bulunan çokça sayıda ok ucu, temsil maskı, çerağ, Roma eyalet sikkesi, 15.lejyon damgalı tuğla, mızrak, miğfer parçalarından oluşan tarihi eserler Gümüşhane Müzesine gönderilirken bazen asar restorasyon ve konservasyon işlemine bağımlı tutuldu.

Çok iri bina kompleksi ve onlara ilişik sütunlar, mecmua başları, sütunlu galerilerden meydana gelmiş yapıların vadi aldığı Satala Antika Kenti’nde yapılan çalışmaları Kelkit Kaymakamı Aziz Değer Aydınlık, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan ve İl Genel Meclisi üyeleriyle alay malay inceleyen Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Doç. Dr. Mecnunca Saika’dan sonuç bulgular karşı bilgelik aldı.

“Bu kesim kültür turizmi açısından çokça mehabetli bire bir noktaya gelecek”

Alanla ilgilendiren hazırlanan 3 boyutlu ve hologramlı proje örneğini da inceleyici Ilbay Taşbilek yaptığı açıklamada “Burada haddinden fazla heybetli çalışmalara imza atılıyor. Bu bölgede 3 yıldır Valiliğimizin, İl Hususi İdaremizin destekleriyle ekibimiz, hafriyat başkanı hocamızın önderliğinde haddinden fazla cesim, çokça spesifik bire bir mücahede yürütüyor. Bunun sonucunda inşallah bu havza ekin turizmi açısından haddinden fazla cesim bir noktaya ati. Ortaya çıkarttığımız tıpkısı kent var. Burada bire bir antik kent, tıpkı lejyon kenti, Roma döneminin yeryüzü koskocaman lejyon kentlerinden birisi var. Bu toprak inşallah hep dünyanın hizmetine sunulacak. Kültürel değer yerine bütün dünyaya gösterilecek tıpkısı say. Hafriyat çalışmalarında emeği geçen başta altın hocamıza ve onun ekibine çokça teşekkürname ediyorum. 3 yıldır çabalarını esirgemeyen İl Genel Meclisimize bile İl Özel İdaremize bile çok teşekkür ediyorum. Ekin Bakanlığımızın öncülüğünde ölçülü çalışmalar ve Valiliğimizin çok koca destekleriyle muayyen tıpkı noktaya büyüklüğünde geldi. Emeği geçen herkese haddinden fazla teşekkürname ediyorum” dedi.

Vali Taşbilek, hazırlanan projenin hayata geçirilmesi halinde dahi aynı tarafında Baksı Müzesi aynı tarafında Kenan Müşkül Etnografya müzesi mevcut bölgenin ülkeye ve insanlığa haddinden fazla cesim hizmetler sunacağını birlikte sözlerine ekledi.

Kazı başkanı Bartın Üniversitesi Gökçe Yazın Fakültesi Musahabe Tarihi Kürsü Başkanı Doç. Dr. Mecnunca Yıldırım ise Satala’daki bu yılki kazı çalışmalarının oldukça artağan geçtiğini, bu yıl hele lejyon kalesinin olduğu alandaki üçüncü alanda icraat yürüttüklerini ve çok heybetli bulgulara ulaştıklarını söyledi.

“Urartuların buradaki varlığını mimari açıdan bile kanıtlamış olduk”

Geçen yıllarda bölgede Urartu varlığını belgeleyen bulgular olduğunu ancak mimarlık anlamda bir kalıntı bulamadıklarını hatırlatan Saika, “Bu yıl yapmış olduğumuz çalışmalarda Urartuların buradaki varlığını mimari açıdan birlikte kanıtlamış olduk. Büyük tıpkı Urartu konutuna ilişkin izlerle karşılaştık girişiyle ve duvarlarıyla alay malay. Balaban olasılıkla kerpiç bire bir mimarisi vardı. Roma İmparatorluk dönemi lejyonu buraya yapıldığı zaman bu Urartu yerleşimi nakız edilmiş” diye konuştu.

“Lejyon kalesinin kısaca 170 bin metrekarelik ayrımsız alanı kapsadığını belirledik”

Bu seneki çalışmalar sırasında hele Roma İmparatorluk dönemine dair bulgular elde ettiklerini dile getiren Sebep, “Lejyonun kalesinin alelhusus giriş bölümü ve burçlarını ortaya çıkardık ve lejyon kalesinin yaklaşık 170 bin metrekarelik tıpkı alanı kapsadığını belirledik. Bununla bu arada giriş yönündeki kuleler ve özge kalıntılarla bu arada lejyona dair bu sene çok daha mehabetli veriler elde ettik. Sütunlu yapının koca tıpkısı kısmı ortaya çıkarıldı. 1500 almanak aynı bazilika ve sonrasında dahi bire bir ısıdam kompleksine dönüştürülmüş. Bu bile bu nahiye amacıyla berenarı kocaman. Çabucak bunun altında üstelik Roma imparatorluk dönemi katlarını bulduk ve buradan mevrut gerek amforalar, gerekse muhtelif cebe, ok ucu kabil kalıntılar lejyonun buradaki varlığını tekrar bize doğrulayan unsurlardan birisi oldu. Lezyona ilişik çok sayıda üstünde leg 15 Apollinaris baskılı damgalı tuğlalar birlikte bulduk. Bina tuğlaları. Bunlar üstelik buradaki roma lejyonunun varlığını bize kanıtlayan mefret göstergeler oldu. Gelecek yıllardaki çalışmalarla bu arada buradaki hem Urartular’la ilgilendiren hem erken Hıristiyanlık hem üstelik Roma İmparatorluk dönemi bulguları, lejyonla ilişkin çok elan yetişkin veriler elde edeceğimizi umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Share: